Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 18225 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10335 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2015NUMARASI : 2014/604-2015/297.. Genel Müdürlüğü ile .. Tıbbi Cihazlar A.Ş aralarındaki istihkak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 6. İcra 6. Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.04.2015 gün ve 604/297 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat S.. A.. ve karşı taraftan davacı vekili Avukat D.. D.. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı vekili, borçlular aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, İcra Müdürlüğü'nce 02/09/2014 tarihinde haczedilip şirket çalışanına yediemin olarak bırakılan, dava dilekçesinde 13 kalem olarak belirtilen menkul malların davalı 3. kişiye ait olmayıp borçlu .. Holding A.Ş'ye ait olduğunu iddia ederek, 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi vekili, borçlu .. Holding A.Ş ile .. Tıbbi Cihazlar Tic. A.Ş'nin adreslerinin farklı olduğunu, haczin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde yapılmadığını, haczin müvekkili şirketin huzurunda yapıldığını, haczedilen malların sunulan faturalara göre tamamının müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili 3. şahıs şirketin ortağının aynı zamanda borçlu şirketin de ortağı olmasının haczedilen malların borçlu .. Holding A.Ş'ye ait olduğu anlamına gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, her ne kadar davalı 3. kişi şirketi ile borçlu şirketin ticaret sicil adreslerinin farklı olduğu anlaşılsa da, Ö.. İ..'nın her iki şirketin ortağı olduğu her iki şirketin ticari faaliyet alanının aynı olduğu, bu nedenle her iki şirket arasında fiili ve organik bağ bulunduğu, yapılan evrak araştırmasında İncekara ibaresi taşıyan evrakın bulunduğu, dosyada bulunan kayıtlara göre de, 3. kişi borçlu şirketin kullandığı adresin daha önce borçlu .. Holding A.Ş tarafından kullanıldığı, dava dilekçesine ek olarak sunulan fotoğraflardan da haciz yapılan yerde .. Grup logolarının bulunduğu anlaşılmış olduğundan, özellikle her iki şirketin ortakları, faaliyet alanları ve faaliyet yerleri göz önünde bulundurulduğunda, şirketler arasında fiili ve organik bağ bulunduğu, hacizli malların dosya borçlusuna ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, alacaklı tarafından İİK'nun 99. maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır. 1-Hüküm davalı tarafından, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/571 Esas sayılı iflasın ertelenmesi dosyasında borçlu şirketlerin iflasına karar verildiği bildirilerek temyiz edilmiştir. Anılan dava dosyası ile ilgili UYAP Sistemi üzerinden alınan bilgilere göre davadışı takip borçlusu şirketlerin 18.03.2015 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği ve hükmün temyiz aşamasında olduğu tespit edilmiştir. İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacaktır. (İİK'nun 193/2. maddesi ) Bu sebeple;Verilen iflas kararının aşaması belirlenerek gelmiş olduğu durum dikkate alınmak suretiyle istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.011,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.