Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1808 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11440 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma AlacağıTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARARDavacı ... vekili, evlilik birliği içinde 4721 sayılı TMK'nun geçerli olduğu dönemde davalı eş adına bir adet arsa satın alınarak üzerine davacının da katkısı ile villa inşa edildiğini, bunun yanı sıra tarafların ortak kazanımlarının davalı eşin banka hesabında tutulduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi ile oluşan artık değerin tahsilini talep etmiş, dava değerini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL olarak bildirmiştir. Davalı ... vekili, davacının emekli olduğunu, villanın ise davalının yaptığı doktorluk mesleğinden olan kazancı ile inşa ettirildiğini, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 21.02.2013 gün ve 2012/7292 esas ve 2013/1882 karar ilamı ile zamanaşımının resen gözetilemeyeceği, dosyada toplanmış ve toplanacak delillere göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği açıklanarak karar bozulmuştur.Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, davacının 56.930,73 TL alacağının bulunduğu, ancak taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde geçen 7.500,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı taraf, dava dilekçesinde talep miktarını belirtmemiş olup, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak harca esas değer 7.500,00 TL üzerinden harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bozma öncesi yapılan keşif neticesinde davaya konu taşınmazın tespit edilen değeri ile bankadaki para miktarı toplamının yarı değeri üzerinden mahkemece verilen süre içerisinde davacı tarafa harç eksikliği tamamlatılmıştır. Bozma sonrası hesap bilirkişisı tarafından düzenlenen rapor ile davacının dava konusu taşınmazın (bozma öncesi yapılan) keşif itibariyle değerinin yarısı ve banka hesabında mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut bulunan paraların yarısı olmak üzere toplam 56.930,73 TL katılma alacağı bulunduğunun tespit edildiği ve davacı vekilinin bu rapora karşı 6. celse alınan beyanında bilirkişi raporunun içeriğini aynen kabul ettiklerini ve davalarının kabulüne karar verilmesini istediklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile sadece 7.500,00 TL yönünden kabul kararı verilmiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere bozma öncesi davacı tarafın dosyada tespit edilen değerler üzerinden eksik harcı tamamlamasına ve hesap raporunda tespit edilen alacağı aynen kabul ettiklerini beyan etmesine göre bu beyanın talep miktarı açıklanması olarak kabul edilip davanın bu miktar üzerinden kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK 26/1 maddesi (1086 sayılı HUMK 74. maddesi) uyarınca hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Davacı taraf, dava dilekçesinde alacağa faiz yürütülmesine ilişkin talepte bulunmadığı halde, Mahkemece talep aşılarak hükmedilen alacağa karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, her iki taraf vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve taraflardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.