Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17769 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19919 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Suşehri Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/02/2012NUMARASI : 2010/326-2012/39E.. C.. ile K.. C.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının kabulüne dair Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.02.2012 gün ve 326/39 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı A.. C.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.01.2009 tarih, 2009/18 Esas-2009/12 Karar sayılı kararı ile miras bırakan Ş.. C..'nin mirasçılık belgesinin verildiğini, mirasçılık belgesi verilirken miras bırakanın eşi Münteha'nın kızı Hava'nın oğlu Nadim'in varlığının dikkatten kaçtığını ve mirasçı olarak belirtilmediğini, Koyulhisar Kadastro Mahkemesi'nin 2007/162 Esas sayılı dosyasında kendilerine vasiyetnamenin iptali için dava açmak üzere süre verildiğini açıklayarak Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/18 Esas-2009/12 Karar sayılı veraset belgesinin iptali ile tüm mirasçıları gösterir veraset belgesinin sübutuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, duruşmalara katılmamışlar ve cevap vermemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne, Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.12.2008 tarih ve 2008/425 Esas, 2008/384 Karar sayılı kararı ile verilen muris H.. Ç..'ın veraset ilamının iptaline, muris Ş.. C..'nin mirası 768 pay kabul edilerek kararda yazılı mirasçılarına dağıtılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı A.. C.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece miras bırakan Ş.. C..'nin mirasçıları belirlenerek paylaştırma yapıldığı belirlenmişse de varılan sonuç dosya içeriği toplanan delillere ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Şöyle ki; 01.01.2002 tarihinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ile yürürlükten kalkan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 517. maddesi hükmünde mirasın ölümle açılacağı, 439. maddesinde birinci derecede mirasçıların müteveffanın füruu olduğu, 444. maddesinde sağ kalan eşin miras bırakanın füruu ile birlikte mirasçı olması halinde mirasın dörtte birini alacağı açıklanmıştır.Somut olaya gelince; toplanan delillerden miras bırakan Ş.. C..'nin 26.12.1965 tarihinde ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin yürürlükte olduğu dönemde eşi Münteha ile evli iken çocuklu olarak öldüğü, geriye mirasçıları olarak eşi Münteha ile müşterek çocukları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'in kaldığı, miras bırakanın eşi Münteha'nın miras bırakandan sonra 17.01.1974 tarihinde dul ve çocuklu olarak öldüğü, geriye mirasçıları olarak ilk eşi İbrahim'den olma çocukları Hava ve Belgüzare ile ikinci eşi miras bırakan Şevket'ten olma evlatları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'in kaldığı, bunlardan Hava, Belgüzare, Emine ve Mustafa'nın da muhtelif tarihlerde öldükleri ve geriye kendi mirasçılarının kaldığı anlaşılmaktadır. Miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte bulunan ve az yukarıda açıklanan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 439. ve 444. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde miras bırakan Ş..C..'nin mirası belirlenerek bunun dörtte birinin sağ kalan eşi Münteha'ya, dörtte üçünün ise müşterek çocukları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'e (Emine ve Mustafa'nın da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) paylaştırılması, sağ kalan eş Münteha'nın miras bırakan Ş.. C..'den gelen dörtte bir miras payının 17.01.1974 tarihinde ölümü ile ilk eşi İbrahim'den olma evlatları Hava ve Belgüzare (onların da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) ile ikinci eşi miras bırakan Şevket'ten olma evlatları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'e (Emine ve Mustafa'nın da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) paylaştırılması gerekirken sağ kalan eş Münteha'nın miras bırakan Ş.. C..'den gelen dörtte bir miras payının sadece ilk eşi İbrahim'den olma evlatları Hava ve Belgüzare'ye (Hava'nın ölümüyle kendi mirasçılarına) paylaştırılması, ikinci eşi miras bırakan Şevket'ten olma evlatları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'e (Emine ve Mustafa'nın ölümüyle kendi mirasçılarına) pay verilmemesi, dolayısıyla mirasçılar F.. E.., A.. A.., F.. C.., H.. C.., B.. C.., Z.. O.., K.. C.., M.. C.. ve A.. C..'nin miras paylarının eksik, diğer mirasçıların miras paylarının ise fazla belirlenmesi yasal düzenlemelere aykırı olmuştur. Bundan ayrı, davalı mirasçı Belgüzare'nin yargılama sırasında 13.01.2012 tarihinde vefat etmesine rağmen yargılamaya devam edilerek hükümde kendisine pay verilmesi de hatalı olmuştur.O halde mahkemece yapılacak iş, miras bırakan Ş.. C..'nin mirası belirlenerek bunun dörtte birinin sağ kalan eşi Münteha'ya, dörtte üçünün ise müşterek çocukları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'e (Emine ve Mustafa'nın da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) paylaştırmak, sağ kalan eş Münteha'nın miras bırakan Ş.. C..'den gelen dörtte bir miras payının 17.01.1974 tarihinde ölümü ile ilk eşi İbrahim'den olma evlatları Hava ve Belgüzare (onların da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) ile ikinci eşi miras bırakan Şevket'ten olma evlatları Emine, Mustafa, Mehmet ve Ahmet'e (Emine ve Mustafa'nın da ölümüyle ölüm tarihlerine göre belirlenecek paylarla kendi mirasçılarına) paylaştırmak, davalı mirasçı Belgüzare'nin yargılama sırasında 13.01.2012 tarihinde vefat ettiği göz önüne alınarak verasete esas nüfus kayıtlarına veya mirasçılık belgesine göre belirlenecek mirasçılarının davaya dahil edilerek hüküm yerinde bunlara pay vermekten ibarettir.Kabule göre de; talep Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14.01.2009 tarih, 2009/18 Esas-2009/12 Karar sayılı kararı ile verilen miras bırakan Ş.. C..'ye ait veraset belgesinin iptaline ilişkin olduğu halde hüküm fıkrasının 2. bendinde "Mahkememizin 03.12.2008 tarih ve 2008/425 Esas, 2008/384 Karar sayılı kararı ile verilen muris H.. Ç..'ın veraset ilamının iptaline" karar verilmesi maddi hata olup mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.Davalı A.. C..'nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.