Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1773 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14830 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2012/106-2013/165Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RTakip dayanağı Kocaeli 3. İş Mahkemesi'nin 31.03.2009 tarih ve 2008/99 Esas, 2009/148 Karar sayılı ilamında 11.843,83 TL brüt kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, asıl alacağın nete çevrilmediğini, takipte istenen faizin ve faiz oranının fazla olduğu ve düzenlenen muhtırada kesinleşen miktardan fazla talepte bulunulduğunu bildirmiş ve takibin kısmen iptalini talep etmiş; Mahkemece taraflarca bildirilen tüm bankalara ilişkin faiz oranları getirtilmeden ve esas alınan oranların mevduata fiilen uygulanan faiz oranı olduğuna ilişkin ibare içermeyen cevaplarla ve kamu bankaları faiz oranından bahisle hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiği görülmüştür. Hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.Somut olayda Mahkemece yukarıda bildirilen ilkeler ışığında, borçlu tarafından bildirilen A.. dahil taraflarca bildirilen tüm bankalardan mevduata fiilen uygulanan faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra, gerektiğinde yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.