MAHKEMESİ : Yenişehir Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/06/2012NUMARASI : 2010/147-2012/181S.. A.. ile B.. Y.. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.06.2012 gün ve 147/181 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı babasından intikal eden taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 106 ada 510 parsel sayısı ile davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini açıklayarak davalı üzerindeki kaydın iptaliyle miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, taşınmaz 35 yıldan beri davalının zilyetliği altında bulunduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının babasından intikal eden taşınmazda 1/4 oranında miras payı bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1, 996 ve ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu ta??ınmaz 14.12.2005 tarihinde belgesizden 20 yılı aşan zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle tapuya tescil edilmiştir. Dosya içinde bulunan davacının babası Mustafa Seren'e ait veraset belgesinden 05.11.1994 tarihinde ölümü ile davacı ve dava dışı kişileri mirasçı olarak bıraktığı saptanmıştır.Dava dilekçesinin içeriği ve muris M.. S..'in dosyada bulunan veraset belgesine göre taşınmaz M.. S.. terekesine ait olup davalı Ali B.. Y.. terekeye göre üçüncü şahıstır. Taşınmaz TMK'nun 701 ve 702. maddeleri uyarınca elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların terekeye dahil taşınmazlar üzerinde belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazların tamamı üzerinde söz konusudur. TMK'nun 702, maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olduğundan tüm mirasçıların üçüncü kişi durumunda bulunan Ali B.. Y..'a karşı birlikte dava açmaları zorunludur. Davacı, dava konusu taşınmazın tapusunun iptaliyle miras payı oranında kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Bu haliyle davacının tek başına üçüncü kişiye karşı dava açma sıfatı ve yetkisi bulunmamaktadır. Dava dışı kalan mirasçıların, böyle bir davada 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı YİBK'na göre, sonradan muvafakatlarının alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle dava koşulunun yerine getirilmesi de mümkün bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerine işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 84,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.