MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.12.2012 gün ve 329/555 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davacının kullanımında bulunan ortak murise ait 196 ada 29 parselin üzerinde bulunan iki ahır, bir ev, iki samanlık ve iki sundurmanın davacı tarafından inşa edildiğini açıklayarak, davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı .., taşınmaz ve üzerindeki yapılar ortak murise ait olduğundan, davalılar. ve . vekili neden belirtmeden davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı D.. B.. takdiri mahkemeye bıraktığını bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulüyle 196 ada, 29 parsel üzerinde kayıtlı ahır, ev, samanlık ve sundurmanın davacı ..'e ait olduğunun tespitine karar verilmesine üzerine; hüküm, davalılardan .. ve .. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasında ortaklığın giderilmesine konu 196 ada 29 parsel sayılı taşınmaz 22.06.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında davacı adına kerpiç ev, ahır, değirmen ve arsası niteliğiyle tespit edilerek tutanağa yönelik itiraz üzerine 23.01.2001 tarihinde hükmen ortak muris adına tescil edilmiştir. Taraflar arasında görülen İhsaniye Kadastro Mahkemesi'nin 2001/36 Esas, 2007/32 Karar sayısında taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatlara ilişkin bir değerlendirme olmadığı gibi, Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2009/349 Esas, 2012/556 Karar sayısında dinlenen tanık beyanlarından taşınmaz üzerindeki muhtesatların kim tarafından meydana getirildiği tereddütsüz olarak belirlenememektedir.Bu halde Mahkemece, tarafların bildirildiği deliller toplanmalı, taşınmaz başında keşif yapılıp muhtesatların kim tarafından ve ne şekilde meydana getirildiği tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalı ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Kabule göre de, muhdesatın aidiyetinin tesbitine yönelik davalarda, muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken TMK'nun 718. maddesine aykırı olarak mülkiyet hakkı doğuracak şekilde mülkiyetin tesbitine karar verilmesi de doğru değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 89,10 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'e iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.