Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17641 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20765 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2013/275-2013/269A.. D.. ve müşterekleri ile H.. T.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi davasının görevsizliğine dair Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.04.2013 gün ve 275/269 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar A.. T.. ve H.. T.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, Batman Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.09.2012 tarih 2011/1262 esas 2012/653 karar sayılı kararı ile düzenlenen ölü S.. (S..) İbrahim'e ait mirasçılık belgesinde; nüfus kayıtları ile ölü oldukları sabit olan bir kısım mirasçılara da pay verildiğini, bu nedenle anılan mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu açıklayarak, ilgili mirasçılık belgesinin iptali ile ölü S.. (S..) İbrahim'e ait mirasçılık belgesinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi isteminin çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalılar A.. T.. ve H.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 29.04.2013 tarihinde mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi istemi ile dava açmıştır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği, 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu kanun ile diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi'ni görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanun'un 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.O halde; mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, çekişmeli yargı kapsamındaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken yanlış gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılardan Abdulcelik Taş ve H.. T..'a iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.