Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17640 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20779 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Antalya 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/10/2013NUMARASI : 2013/1257-2013/1243F.. Ş.. ve müşterekleri tarafından açılan mirasın gerçek reddi davasının görev yönünden reddine dair Antalya 4. Sulh Mahkemesi'nden verilen 07.10.2013 gün ve 1257/1243 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacılar vekili, vekiledenlerinin mirasbırakanı olan T.. Ş..'in 19/09/2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın terekesinin borca batık olması nedeniyle vekiledenlerinin mirası reddettiklerini açıklayarak, mirasın reddi isteminin tespiti ve tescili ile mirasın reddini, mirası reddi sonrasında mirasbırakanın mirasçısı konumuna gelecek kardeşleri ve torunlarına bildirilmesini, bu kişilerce cevap verilmemesi halinde terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, terekenin tasfiyesi ile ilgili reddi miras davalarının ancak mirasın hükmen reddi ile talep edilebileceği ve davanın hasım göstererek açılması gerektiği, bu nedenle HMK'nun 382. maddesi hükmünde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılamayacağı, mirasın hükmen reddi davalarına bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine karar verilmi??tir. Hüküm yasal süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesine dayalı olup, mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasbırakan 19.09.2013 tarihinde ölmüş, mirasçısı olan eş ve çocukları 04.10.2013 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yasal 3 aylık süre içerisinde verdikleri dilekçe ile mirasın gerçek reddi ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebinde bulunmuşlardır. Bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevi mirasın gerçek reddinin tespiti ve ret beyanının özel kütüğe tescili ile mirasın, en yakın miraşçıların tamamı tarafından reddolunduğu gözetilerek terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinden ibaretttir (TMK. md. 612). Somut olayda mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen miraşçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce istemişlerdir. Bu takdirde ret, Sulh hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse, reddetmiş sayılırlar (TMK. md 614/1-2).Mahkemece yukarıdaki hukuki olgular gözardı edilerek, terekenin tasfiyesi ile ilgili reddi miras davalarının ancak mirasın hükmen reddi ile talep edilebileceği ve davanın hasım göstererek açılması gerektiği gerekçesi görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.