Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17639 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20662 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2011/1343-2013/1012E.. D.. ve S.. K.. ile SGK aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair İstanbul 1. Sulh Mahkemesi'nden verilen 09.07.2013 gün ve 1343/1012 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı SGK vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili, vekiledenlerinin mirasbırakanı olan M.. D..'nun dava tarihinden üç yıl önce vefat ettiğini ve terekesinin borca batık olduğunu açıklayarak, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne, mirasbırakan M.. D..'nun terekesinin borca batık olduğunun tespitine; davacılar E.. D.. ve S.. D..'nun mirasbırakanları M.. D..'dan intikal eden mirası hükmen reddettiklerinin tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalı kurum vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığının tayin ve tespitte "dava konusunun değeri ve miktarı" ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli Mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır. (HMK. m. 2/1)Kanun'da bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değeri ne olursa olsun Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerektiren, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.Davalı kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.