Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17610 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8783 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Eskil Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 24/01/2014NUMARASI : 2009/173-2014/11U.. T.. ile T.. T.. ve C.. T.. aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne dair Eskil Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen 24.01.2014 gün ve 173/11 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı Ummanı vekili, dava dilekçesinde belirtilen eşyaların aynen davacıya teslimine olmadığı takdirde bedellerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava konusu evin değerinin yarısının davacıya verilmesini istemiştir.Davalılar Tahir ve C.. A.. vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı Tahir yönünden davanın reddine, 2.bentte sayılan eşyaların teslimi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, 3.bentte sayılan eşyaların davacıya aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde 1.913,60-TL'nin ıslah tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı C.. A..'den tahsiline, 4.bentte sayılan eşyaların yarısının davacıya aynen teslimine, aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde 5.029,70-TL'nin ıslah tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı C.. A..'den tahsiline, dava konusu taşınmaz yönünden talebin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m).Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.Somut olaya gelince; eşler, 16.05.2006 tarihinde evlenmiş, 20.07.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2- Davacı evlendikleri 2006 yılından sonra yapılan ve tarafların ortak konutu olarak kullandıkları binanın yarı değeri olarak 5.000-TL talep ederek dava açmış, mahkemece yapılan inceleme sonucu alınan teknik bilirkişi raporunda bu binanın karar tarihine yakın değerinin 11.711,60 TL olduğu bildirilmiştir. Bir binanın kaçak, ruhsatsız, yıkılacak nitelikte olması değer taşımadığı anlamına gelmez. Nitekim teknik bilirkişi de bir değer takdir etmiştir. Binanın tarafların evlenmesinden sonra ve boşanma davasının açılmasından önce elde edildiği anlaşılmakla; edinilmiş mal olarak değerlendirilmesi ve bu niteliğinin sonucu olarak davacının edinilmiş malları katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağının bulunduğu kabul edilmelidir. O halde, davacının talebi de göz önüne alınarak, söz konusu binanın bilirkişice belirlenen değerinin yarısı hakkında da alacak talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; bu talebe yönelik istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) nolu bentte gösterilen nedenlerle ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1.) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 118,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.