Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17513 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12005 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ve müşterekleri ile ... ve ..., ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan ... ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... parsel sayılı taşınmazın tapuda, ölü ... mirasçıları adına kayıtlı gözüktüğünü, ölü ...'ın tapuda soy ismi gözükmediği halde, nüfusta soy isminin ... olarak yazılı olduğunu, dava konusu taşınmazı müvekkilerinin murisi ...'un 1950'li yıllarda ölü ...'dan satın aldığını, ancak o tarihlerde tapuyu üzerine almadığını, ...'nın 1956 yılında vefat ettiğini, mirasçılarının olduğunu, müvekkillerinin murisinin de 1980 yılında vefat ettiğini, bahse konu tarlanın müvekkillerinin murisi ve müvekkilleri tarafından miras düştüğü için alındığı tarihten itibaren kullanıldığını ve ekilip biçildiğini, müvekkillerinin bugüne kadar herhangi bir niza ve fasıla olmaksızın malik sıfatı ile zilyetliklerinin sürdüğünü, bu yüzden TMK 713. maddesinin koşulları oluştuğundan tarlanın davacı müvekkilleri adına tescil edilmesini istemiştir. Davacı vekili, 17/7/2002 tarihli dilekçesi ile, imar sonucu oluşan ... parselin tapu iptal ve tescilini istemiştir. Davalılardan ... vekili; ... açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, tapuda malikin kim olduğunun belli olduğunu, MK’nun 713. maddesinin 2. fıkrasının şartlarının gerçekleşmediğini, dava açmak için hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davaya konu ... ili ... ilçesi ... mevkii ... parsel (imar uygulaması sonucu ... parsel) sayılı taşınmazın davalılar ölü ... mirasçıları adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ...-... vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. .//..2-Davalılardan ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu ... parsel, 1963 yılında yapılan kadastro çalışmalarında önceki tapu kaydına bağlı olarak ölü ... mirasçıları adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesi üzerine 27/7/1965 tarihinde ölü ... mirasçıları adına tescil edilmiştir. Tapu kaydı dava tarihine kadar intikal görmemiştir. Davacı TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. TMK'nun 713/2 fıkrasındaki; “…ölmüş…” sözcüğünün Anayasa Mahkemesi'nin 17.03.2011 gün ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptaline karar verilmiş ise de, Dairenin istikrar kazanmış içtihatlarında maddenin yürürlüğünün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihine kadar diğer kazanma koşulları yanında 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür davalar bakımından kazanılmış (müktesep) hakkın varlığı ile zilyetlikle kazanmanın mümkün olduğu kabul edilmektedir. TMK'nun 713/2. fıkrasındaki ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlikle kazanılabilmesi için diğer koşulların yanında taşınmazın kayıt malikinin dava tarihinden en az 20 yıl önce ölmüş olması gereklidir. Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ölmüş ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek “mirasçıları” adına tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde, kayıt maliki ölü olan ... değil, mirasçılarıdır. Somut olayda tapu kayıtlarında ve kadastro tutanağında kayıt malikinin ölü ... olmayıp, ... mirasçıları olduğu açıkça yazılıdır. Dosya kapsamına ve nüfus kayıt örneklerine göre mirasçılar hayatta bulunduğundan taşınmazın bu şekilde ölüm nedenine dayalı olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar ...-... vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte yazılı gerekçelerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 45,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve 1.675,50 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'e iadesine, 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.