Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17387 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27730 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı üçüncü kişi vekili, 01.09.2012 tarihinde müvekkilinin işyerinde haciz yapıldığını, hacze konu menkullerin müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, borçlunun borcu ödememek için iş yerini muvazaalı olarak işçisi olan davacı 3.kişiye devrettiğini, adi nitelikte ve her zaman düzenlenebilecek belgelerin istihkak iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığını açıklayarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu; 6100 sayılı HMK'nun 114. maddesinde dava şartı olarak tarafların isim soyadı ve T.C Kimlik numaralarının tam olarak bildirilmesi, dava dilekçesindeki taleplerin ve bu taleplerin delillerinin de dava dilekçesi ile birlikte ayrıntılı şekilde düzenlenmesinin gerektiği dava harcının dava şartı olduğu, davacının eksik harcı tamamlamadığı ve icra dosyasındaki borçluyu dahil etmediği, verilen süreye rağmen de bu eksikliği gidermediği anlaşıldığından HMK'nun 114-119. maddeleri gereğince dava şartlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca davacı, dava harçlarını ödemek zorundadır. Anılan kanun maddelerinde, harcın ödenmemesi halinde yargılamaya devam olunamayacağı ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde, eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; dava harçlarının eksik ödendiğinin yargılama sırasında anlaşılması halinde, yalnızca o celseye devam olunur ve davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için uygun bir mehil verilir. Harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunmaz. Mahkemece verilen süre içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekir. Bu doğrultuda, dava dosyası hakkında öncelikle işlemden kaldırma kararı verilmesi, işlemden kaldırma tarihinden itibaren üç ay içinde harç tamamlanarak dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği gözetilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. -//-Öte yandan, eksik harcın tamamlanması için 02.09.2014 tarihli tensip zaptının 3. nolu ara kararı gereğince kesin süre verilmiş ve bu zabıt davacıya tebliğ edilmişse de, yatırılması gerekli harç miktarı açıkça belirlenmediğinden verilen kesin sürenin hüküm ve sonuçlarını doğurduğundan da bahsedilemez. Bundan ayrı, Yargıtay’ın ve Dairemiz'in istikrar kazanan uygulamasına göre; borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise veya duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Somut olayda, İİK'nun 103. maddesine göre davetiye tebliğ edilerek yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilen borçlu, 3 günlük süre içinde itiraz etmemiş olduğundan 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Bu durumda, istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Hal böyle olunca, borçlunun davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe de "6100 sayılı HMK nun 114. maddesinde dava şartı olarak tarafların isim soyadı ve T.C. Kimlik numaralarının tam olarak bildirilmesi, dava dilekçesindeki taleplerin ve bu taleplerin delillerinin de dava dilekçesi ile birlikte ayrıntılı şekilde düzenlenmesinin gerektiği dava harcının dava şartı olduğu," belirtilmiş ise de, dava şartları 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesinde “dava şartları” başlığı adı altında açıkça ve tek tek sayılmıştır. Ayrıca, dava dilekçesinin içeriğini belirten 6100 sayılı HMK’nun 119/1-b maddesinde, davacı ile davalının adı, soyadı ve adreslerinin, 119/1-c maddesinde davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının dava dilekçesinde yer alacağı, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hükmü yer almaktadır. Bu hususların gözardı edilerek davanın usulden reddine karar verilmiş olması hatalı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.