MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ... ile ... aralarındaki el atmanın önlenmesi davasının kabulüne dair ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, vekil edenlerinin 25 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız zilyetliğinde bulunan ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıların inşaata başladıklarını, bu işlemin önlenmesi için müvekkilinin 3091 sayılı Yasa'ya istinaden ... Valiliği'ne dilekçe ile başvurduğunu, başvuruya ilişkin hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ... İdare Mahkemesi'ne dava açtığını, ... sayılı dosya üzerinden yürütülen dosyanın halen derdest olduğunu belirterek davalıların müvekkilinin zilyetliğinde bulunan ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki gasp ve tecavüzlerinin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili; söz konusu taşınmazın kök muris ... adına kayıtlı olup, davacının ise kök murisle mirasçılık ilişkisi olmadığını, müvekkillerinin zilyetlik konusunda muvafakatlarının da bulunmadığını, davacının ... tarihinde, ... Valiliği İl İdare Kurulu'na başvuruda bulunduğunu İl İdare Kurulu'nun ... tarihinde, dava konusu taşınmazda müvekkillerinin kök muris Veyis Baran'ın mirasçısı olmaları nedeniyle talebin reddine karar verildiğini, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; bozmadan önce, davacının talebinin salt zilyetliğe vaki el atmanın önlenmesi olmayıp, davacının iddiasının dayanağının hakka dayalı olduğu 6100 sayılı Yasa'nın 2. maddesi dikkate alındığında, mal varlığı haklarına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, Daire'nin ... sayılı kararı ile, davacının talebinin zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanmak olduğu, davacının talebine ilişkin incelemenin, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemesince, yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, .//..... ili Merkez ilçe Kısas Mh. ... parsel sayılı tarla vasıflı taşınmaza ait davacının zilyetliğinin korunmasına ve davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 16.286,00 m2'lik alana sahip olup tarla vasıflı olarak, davalıların murisi olduğunu iddia ettikleri ... ... ve ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... Kızı ... adlarına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davalılar süresinde verdikleri cevap dilekçelerinde; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden ...'nın mirasçıları olduklarını savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların bu savunmaları üzerinde yeteri kadar durulmamış, davalıların tapu malikinin mirasçılarından olup olmadıkları gereğince araştırılmamıştır. Yine, mahkeme kararından sonra, dosya içine alınan bilgi ve belgelere göre; davalı tarafın veraset ilamı almak için Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı anlaşılmaktadır. Davalıların açtığı ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı veraset davası devam ettiğine göre, davalıların savunmalarında iddia ettikleri tapu maliki ...'nın nüfus kayıt aile tabloları ve mirasçılık belgesi temin edilerek davacıların hak sahibi mirasçılar olup olmadığı ve tapu malikinin mirasçıları iseler, hakka karşı davacının zilyetliğinin geçerli olup olmayacağı tartışılarak, son duruma göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.