Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17302 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8662 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının davalılar ..., ..., ..., ... ve A. ... açısından konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar açısından kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARAR Davacı vekili, vekil edeninin ... parsel sayılı taşınmazın hisseli maliki olduğunu, taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldığını, İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında yapılan kıymet takdirinde bilirkişi raporunda F harfi ile gösterilen bina, H harfi ile gösterilen mutfak ve G harfi ile gösterilen tuvalet ve taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların vekil edenine ait olduğunu bildirerek bu yapıların ve ağaçların müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. Davanın devamı sırasında davalılardan ... ölmüş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Yine yargılamanın devamı sırasında bir kısım davalılar tapudaki hisselerini davacıya devretmişlerdir. Mahkemece, davalılar ..., ..., ..., (... mirasçıları) ..., A. ... açısından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar açısından davanın kabulü ile; dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 26/06/2013 havale tarihli Fen bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen 145,76 m2 büyüklüğündeki iki katlı kagir evin, "B" harfi ile gösterilen 26,40 m2 büyüklüğündeki tuğla mutfağın, "C" harfi ile gösterilen 12,54 m2 büyüklüğündeki tuvaletin, taşınmaz üzerinde bulunan 221 adet elma, 3 adet kayısı, 2 adet armut, 4 adet kavak, 1 adet ceviz, 1 adet iğde, 2 adet dut ağacının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. ./. 1-) Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yazılı şekilde hüküm verilmiş olmasında işin esası yönünden bir isabetsizlik bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve işin esasına yönelik davalılar vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). ... sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3)Yine; dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu ... parsel sayılı taşınmaz, davacı ve davalılar adına tapuda paylı mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Davanın konusu ise davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeridir. (zemin bedeli hariç) Buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nun 326/2. maddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden, her bir davalının tapu payları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken, tapu payları dikkate alınmadan sorumlu tutulmaları doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bent uyarınca reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.