Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17289 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27223 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı alacaklı vekili, haciz için borçlu şirketin bulunduğu arsaya gidildiğinde, borçlu şirketin işi bırakarak gittiğinin tespit edildiğini, müvekkili ...'ün "... Asansör" ünvanı ile asansör imal ve montaj işleri yaptığını, müvekkili ile davalı-borçlu şirket ... Mobilya Dekorasyon Turizm Gıda İth. İhr. San. va Tic. Ltd. Şti. arasında bir eser sözleşmesi yapıldığını, borçlu şirketin inşaatında gerekli olan asansörün imal ve montaj işlerini müvekkilinin yüklendiğini, akabinde sözleşme gereği müvekkilinin edimlerini ifaya başladığını, imal ve montaj edeceği asansör için gerekli tüm malzemeleri borçlu şirketin inşaatına götürüp bıraktığını, hacze gidildiğinde borçlu şirketin haciz mahallinden ayrılmış olduğunun tespit edilmesi üzerine zaten mülkiyeti müvekkiline ait olan ve inşaat alanına bırakılmış ve henüz asansör imalatında kullanılmayan asansör malzemelerini haczettiklerini, haciz esnasında davalılardan ...'ın bu malzemelerin kendisine ait olduğunu, diğer davalı-borçlu şirketten satın aldığını belirterek istihkak iddiasında bulunduğunu, ancak istihkak iddiasının haksız ve yersiz olduğunu, menkullerin istihkak iddia eden ...'a ait olmadığını, müvekkiline ait olduğunu belirterek, davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, İİK'nun 96 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak davasının konusunu mahcuz malların borçluya ait olup olmadığı hususunun oluşturduğu, somut olayda da istihkak iddiasının reddi davası söz konusu olup, araştırılması ve yargılaması yapılması gereken konunun haczedilen malların istihkak iddia eden üçüncü kişiye ait olmayıp, borçluya ait olduğu iddiası olması gerektiği, oysa davacının da kabulünde olduğu üzere, mahcuzların zaten davacı alacaklıya ait olduğu iddia edilmekle, bunun istihkak davası yoluyla çözümü mümkün olmayıp, istihkak davası yönünden hukuki mesnedinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. -//-Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dosyası kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde davanın, alacaklı tarafından İİK’nun 99. vd. maddesi uyarınca 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebiyle açılan bir dava olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, dosyada 3. kişinin istihkak iddiasında bulunmasında haklı olup olmadığının değerlendirilmesi ve bu doğrultuda, Mahkemece, tarafların gösterdikleri deliller toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle uyuşmazlığın istihkak davası yoluyla çözümü mümkün olmayıp istihkak davası yönünden hukuki mesnedinin bulunmadığından bahisle davanın reddine kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde iadesine 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.