Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17287 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27414 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı 3.kişi, takip borçlusu ...'ın eşi olduğunu ancak ayrı yaşadıklarını, çocuklarının babası olduğu için borçlu eşinin kendisine ait işyerinde işçi olarak çalıştığını, eşinin borcundan dolayı işyerindeki makinenin haczedildiğini iddia ederek davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın dayanağı olan takipte yapılan haciz sırasında borçlunun; haciz yapılan işyerinin eşine ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekilinin ... tarihli dilekçesiyle istihkak iddiasını kabul etmediği, Mahkemece ... sayılı dosya ile icra takibinin devamına, istihkak iddia edenin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde dava açma hakkı olduğunun bilinmesine karar verildiği, İcra Dairesince bu kararın davacıya 10/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kararın tebliğinden itibaren 7 iş günü olan dava süresini geçirerek istihkak davasını açtığı gerekçesiyle davanın süreden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı asil tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesinde "kendisine tebilgat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılacak kimselerden hiçbiri adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veya zabıta amir veya memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine varsa yönetici veya kapıcıya bildirir..." hükmüne, adresten geçici ayrılma haline dair, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'nin 30. maddesinde ise "...tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclis üyeleri kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir..." düzenlemesi yer almaktadır. -/-Somut olayda istihkak iddia eden 3. kişiye çıkartılan tebligat parçasında adresin kapalı olduğuna ilişkin ibare bulunmakta olup bunun süreklimi, geçici mi olduğu belirtilmediği gibi kapalılık durumunun nasıl tespit edildiğine dair açıklama da bulunmamaktadır. Tebligat parçasında adı geçen ...'ın her ne kadar haber bırakılan komşu olarak ismi geçmekte ise de, ilgilinin adreste bulunup bulunmadığı yönünde beyanına başvurulan komşusu olup olmadığı belli olmadığı gibi, imzasının bulunmadığı ve imzadan imtina ettiğine dair şerhin de tebligat parçasında olmadığı görülmektedir.Bu nedenle, 3. kişiye 7 günlük süre içerisinde istihkak davası açabileceğine ilişkin İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen kararın ilgilisine tebliğine dair tebligatın, Tebligat Kanunu 21. maddesine ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine uygun olmadığı kabul edilerek buna göre davanın süresinde açıldığı nazara alınıp işin esasının incelenmesi gerekirken istemin süreden reddi isabetsizdir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.