MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili, İcra Müdürlüğü'nce dosya borcuna yetecek miktarda mal bildirimi için on günlük süre verildiğini, süresi içinde borca yetecek mal gösterilmediği takdirde haciz işlemine başlanacağını, kanun gereği Belediye'nin borcunun bütçesinden ayrılan %2 paydan ödenmek üzere sıraya konulup konulmadığnın şayet sıraya konulmadığının ise sıraya konulması ve sıra durumu hakkında taraflarına bilgi verilmesinin ihtar olunduğunu, işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek İcra Müdürlüğü'nce gönderilen ... tarihli muhtıranın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, şikayetin konusunun, borçlunun iddia ettiği şekilde kamulaştırmasız el atma işleminden değil, şuyulandırma işleminden kaynaklandığı, bu işlemin Kamulaştırma Kanunu'na tabi olmadığı, Anayasa Mahkemesi'nce Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Yasa'nın 21. maddesiyle değişik Geçici 6. maddesinin 12. fıkrasının tamamen iptal edildiği, yine aynı maddenin 8. fıkrası ile düzenlenen kamulaştırmasız el atma ve kamulaştırma bedellerinin ödenmesine ilişkin esaslarla da bir ilgisi kalmadığı, bu sebeple borçlu Kurumun alacağa yeter mal bildiriminde bulunma zorunluluğu olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.Yine aynı Yasa'nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddede “15'inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerekyürürlükten kaldırılmıştır. -//-Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir. Somut olayda; takip tarihi 16/07/2014 olup 6552 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının kabulü gerekir. Tüm bu yasal açıklamalar nedeni ile şikayetin kabulü ile muhtıranın iptaline karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi isabetli değildir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.