MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2012/421-2013/207Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, Mahkeme'nin yetkisizliğine, istek halinde dosyanın yetkili İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup; bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir. Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. 6100 sayılı HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK'nun 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim doğrudan (re'sen) yetkisizlik kararı veremez. Bu kapsamda, eldeki davaya gelince; davalılar tarafından yetki ilk itirazında bulunulmadığı gibi; davalı borçlu şirketin merkezinin Düzce İli (merkez ilçe) olduğu 6100 sayılı HMK’nun 7/1. maddesi kapsamında Mahkeme'nin yetkili olması nedeniyle, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.