MAHKEMESİ : Bucak İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/05/2013NUMARASI : 2012/68-2013/59Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, 10/05/2012 tarihinde yapılan haciz neticesinde muhafaza altına alınan menkul malla ilgili olarak davalı S.M. Ltd Şti yetkilisi M. G. tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, ancak buna dair yeterli kanıt ortaya koyamadığını, söz konusu işyerinin davalı borçlu S. G. ile kardeşi M. G. tarafından birlikte işletilmekte olduğunu, borçlu S. G.'ün Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı öğretmen olması ve 657 sayılı Kanun'un 28. maddesinde belirtilen hüküm gereğince Süleyman'ın arka planda bu işi yürütmekte olduğunu, borçlu S. G. adına iş yerine yapılan tebligatın S. G.'ün işçisi olduğunu beyan eden kişi tarafından tebliğ alındığını, işyeri adresine gönderilen ödeme emrine yasal süresinde itiraz etmeyerek sessiz kalan borçlu S. G.yasal süresi dışında yapmış olduğu itiraz dilekçesinde dahi adres bilgisi olarak işyeri adresini belirttiğini iddia ederek davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, haczedilen makinenin 2005 yılında alındığını, S. M. adına faturalı olduğunu, S. M. Ltd Şti'nin ortaklarının M. G. ve A. D. olduğunu, temsile yetkili kişinin ise M. G. olduğunu, borçlu S. G.'ün kardeşinin ortak ve temsilci olduğu S. M. Ltd. Şti.'ne ait işlerde mesai haricinde kardeşine yardımcı olmak amacıyla çalışmakta olduğunu, şirket ortağı ve temsilcisi Mehmet Ali'nin kardeşinin borcundan dolayı şirket mallarının haczinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; Davalı tarafından dosyaya sunulup düzenleyen 3. kişi firma tarafından da teyit edilen faturaya göre haciz konusu malın 14 Eylül 2005 tarihinde davalı şirkete satıldığı, borçlunun 2004 yılında davalı şirketten ayrıldığı, bu tarih itibariyle davalı şirket ile hiçbir resmi bağı kalmayan borçlunun dava konusu taşınır mal üzerinde mülkiyet hakkının bulunduğu iddiasının ispattan yoksun bulunduğu, dinlenen ve o tarihlerde davalı iş yerinde çalışan tanıkların beyanlarına göre 2004 yılından önce dava konusu makinenin iş yerinde olmadığı, makine geldiğinde borçlu S.G.' ün İzmir de öğretmen olarak görev yaptığı, borçlunun kardeşi olan davalı şirket sahibinin yanında boş zamanlarında çalışması, ona yardım etmesi dışında şirkete ortak olduğuna ve haciz konusu taşınır malın alımında katkısı olduğuna dair subutun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesi gereğince açtığı, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz. Bu kapsamda; Mahkemece, borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanması, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesi, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir. Öte yandan; davacının alacaklı, dava dışı S. G.'ün borçlu olarak yer aldığı Bucak 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011-2085 Esas sayılı takip dosyasında, ödeme emrinin takip borçlusu S.'ın işçisi M. G:'e “O. Ek sanayi Sitesi .... Blok No:... S. M.(.... Mutfak) B. Burdur'' adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve haczin de anılan adreste yapıldığı görülmektedir. Diğer taraftan, borçlu S. G. de takip dosyasına sunduğu 25.08.2011 tarihli borca itiraz dilekçesinde adres olarak yukarıda anılan adresi göstermiştir. Bu nedenle, anılan bu hususların da mahkemece değerlendirmeye tabi tutulup dosyada bulunan tanık beyanları da dahil tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.Bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.