MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 14/11/2014NUMARASI : 2012/57-2014/825G.. C.. ile A.. İ.. aralarındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasının reddine dair Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 14.11.2014 gün ve 57/825 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden G.. C.. vekili Avukat O.. K.. geldi, başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın alınmasına ziynet eşyaları ve çalışmalarından elde ettiği gelirle katkıda bulunduğunu açıklayarak tasfiye hükümleri uyarınca mal varlığının paylaştırılmasını istemiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 M). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı ve artık değere katılma alacak miktarları hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK'nun 222 m). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse, konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.Somut olaya gelince; eşler, 01.01.2005 tarihinde evlenmiş, miras bırakan K.. İ..'in 15.06.2010 tarihinde ölmesi üzerine mal rejimi sona ermiştir (TMK 225/1)m. Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 138 ada 1 parsel, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 26.03.2008 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava dilekçesindeki açıklamalar ile aşamalardaki beyanlar dikkate alındığında, ziynet eşyalarının iadesine yönelik olarak usulüne uygun olarak açılmış bir dava ve talep bulunmadığına, miras bırakanın kişisel malı niteliğindeki 3419 parsel 11 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ile daha düşük değerdeki dava konusu 1138 ada 1 parsel satın alındığına, artan paranın ise müteveffanın tedavisinde kullanıldığının anlaşıldığına, davaya konu taşınmazın edinilmesine davacının ziynet eşyalarının satışı ile katkıda bulunduğu kanıtlanamadığına göre, mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, davalılar vekili Yargıtay duruşmasına katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.