Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16950 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26619 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARDavacı 3. kişi vekili, müvekkiline ait bir kısım menkullerin haczedildiğini, haciz mahallinde borçluya ait herhangi bir evrak bulunamadığını borçlu ile müvekkili arasında organik bir bağ bulunmadığını müvekkilinin bu adreste iş yerinin şubesini açmak için hazırlıklara başlayıp gerekli makine ve araçları satın aldığını, ihtiyacı olan dava konusu menkulleri de borçludan 29/05/2013 tarihinde 19.500,00 -TL’na satın alarak satış bedelini ödediğini, davalı şirket elamanlarının gelip makineyi kurduklarını iddia ederek istihkak davalarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı alacaklı vekili, malların fatura ile satın alındığı iddiasının gerçek olmadığını, ödemeye ilişkin herhangi bir belge ve makbuz sunulmadığını, mal kaçırma amacı güdüldüğünü, ibraz edilen fatura açık fatura olup bedelinin ödenmediğini, ibraz edilen fatura düzenleme tarihinin borçluya satılan bu malların fatura tarihi ile aynı olduğunu, bir kaç saat içinde mahcuzun alınıp satılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu menkullerin haciz yapılan adreste bizzat alacaklının elemanları tarafından monte edildiği, alacaklının borçlu adına düzenlediği fatura tarihi ile borçlunun 3.şahıs davacı adına düzenlediği faturaların aynı tarihli olmasının ve bilirkişi ...’in “borçlu ... tarafından düzenlenen faturanın VUK’na göre usule uygun düzenlenmediği, davacının 19.500,00 -TL tutarındaki ödemenin banka yoluyla yapıldığını gösterir bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, fatura tutarının ödenmemiş olduğunun kabulü” yönündeki mütalaasının borçlu ve davacı 3. kişinin danışıklı işlem yaptığının kanıtı sayılamayacağı, dava konusu malların borçluya ait olmayıp davacıya ait olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.Dava konusu menkullerin davacı 3. kişi tarafından takip borçlusu ...'dan alındığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosyada bulunan ... tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu mallara ait olduğu belirtilen ... numaralı faturaya istinaden davacı 3. kişi tarafından satış bedeli olan 19.500 TL tutarındaki ödemenin yapıldığını gösterir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı tespiti yapılmıştır. Buna göre dava konusu mallarla ilgili olarak satış bedelinin ödendiği davacı tarafından ispatlanamadığından açılan davanın reddi gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 409,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı'ya iadesine, 14.12.2016 oybirliğiyle karar verildi.