MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ve ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalıların müvekkilinin kardeşleri olduğunu, tarafların ortak murisleri babaları ...'ün 01/10/2011 tarihinde vefat ettiğini, anneleri ...'ün ise 01/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, muris ... vefat ettiğinde mirasçılara 4 adet ev kaldığını, bunların ... parselde tapuda kayıtlı birinci kat 4 nolu bağımsız bölüm, ikinci kat 6 nolu bağımsız bölüm, zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm, üçüncü kat 12 nolu bağımsız bölüm olduğunu, muris Mahmut vefat ettikten sonra tarafların aralarında sözlü olarak rızai taksim sözleşmesi yaptıklarını, buna göre bağımsız bölümlerden 4 nolu taşınmazın ...'e, 6 nolu taşınmazın ...'a, 2 nolu taşınmazın ...'e 12 nolu taşınmazın da ...'e verileceğini, ...'ün dairesini almadan vefat ettiğini, davalıların miras sözleşmesine uymadığını, müvekkilinin dairesini vermediğini, davalıların anlaşma uyarınca 4 ve 6 nolu daireleri hiç bir bedel ödemeden devir aldığını, bu durumdan dolayı sebepsiz zenginleştiklerini, öncelikle miras taksim sözleşmesinde kararlaştırılan 2 nolu taşınmazın tapusunun iptali ile, müvekkili ... adına tapuya tesciline; eğer mahkeme aksi kanatte ise, davalılara ait 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının miras taksim sözleşmesi ve sebepsiz zenginleşmeden dolayı iptaline ve mirasçıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili; rızai taksim sözleşmesinin bahsedilmesine rağmen böyle bir sözleşmenin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davacının davasının 4 ve 6 nolu daireler yönünden kabulü ile, ... parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 6 nolu dairelerinin tapu kayıtlarının iptali ile ... Mirasçıları adına veraset ilamındaki paylar oranında tapuya tesciline, 2 nolu daire yönünden davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından vekalet ücretine hasren, davalılar vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava, sözlü miras taksim sözleşmesine dayalı 2 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde aynı sözlü miras sözleşmesine ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına hisseleri oranında tapuya tescili isteğine ilişkindir. Davalılar vekilinin temyizi 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerle ilgili davanın kabulüne yöneliktir. 4 ve 6 nolu daireler öncesinde sırasıyla, 4 nolu daire muris Mahmut adına tapuda kayıtlı iken Tapu Müdürlüğü'nde intikal ve pay temliki ile davalı mirasçı ... adına, 6 nolu daire ise ortak muris ... adına kayıtlı iken satış sureti ile davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı TBK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılması gerekir. TMK 676 ncı ve 677 nci maddelerine göre; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda elbirliği maliklerinin yazılı olması koşulu ile miras taksim sözleşmesi veya pay devri sözleşmesi yapmaları mümkündür, bu maddeye göre sözleşmenin yazılı yapılması geçerlilik şartıdır. Dosya kapsamında; taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme olmadığı konusunda ihtilaf yoktur. İddiaya dayanak yapılan miras taksim sözleşmesi yazılı olarak yapılmadığına göre, TMK'nun 676. maddesi gereğince sözlü miras taksim sözleşmesi geçerli değildir. Davacı taraf, dava dilekçelerinde ve yargılama oturumlarında muris muvazaasına dayanmadığına göre; dava konusu 4 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalılar adına Tapu Müdürlüğü'nde temlik ve intikal edilmiş olmasının aksi usulüne uygun olarak kanıtlanamamıştır. O halde; davacının dayandığı hukuki sebebe göre; davanın reddi gerekirken, dosya kapsamına uymayan, davacı tarafından iddia edilmeyen hukuki sebebe dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3.842,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.