Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16891 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23045 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tekirdağ İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/08/2013NUMARASI : 2013/171-2013/205Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KA R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297/2. maddesinde ''Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' denilmiştir. Somut olayda, borçlular aleyhine aynı borcun tahsili amacıyla üç ayrı taşınmaz için verilen limit ipoteğinin paraya çevrilmesi yolu ile ayrı ayrı takip başlatılmış İcra Mahkemesi'ne sunulan ve üç ayrı dosya esasına kayıt edilen itiraz dilekçeleri ile; hesap katı ihtarlarına itiraz edildiği istenen kadar borcun bulunmadığı, borç miktarın kesinleşmediği, ayrıca banka çalışanının kendi adlarına usulsüz krediler çektiği belirtilerek takiplerin iptali talep edilmiştir. Mahkemece, dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama neticesinde, her bir takip dosyasında istenebilecek alacak miktarı tespit edilip limitle sınırlı olarak takiplerin devamına karar verilmiştir. Hükmün borçlular vekilince temyizi üzerine, Dairemizce; hesap katı ihtarına süresinde borçlular tarafından itiraz edildiğinden, alacak miktarının alacaklı banka tarafından İİK 150/ı ve 68. maddeleri kapsamındaki banka kayıt ve belgeleriyle ispat edilmesi gerektiği, ancak banka çalışanının usulsüz işlemler yaptığına dair, banka şubesinde banka müfettişi tarafından inceleme yapıldığı, icra mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu raporun esas alındığı, bu durumun takip konusu kredinin borçlulara verilip verilmediği ve banka kayıtlarının gerçeğe uygun olup olmadığının ihtilaflı olduğunu gösterdiği, ihtilaflı banka kayıtlarının İİK'nun 68. maddesinde yazılı belge kabul edilemeyeceği, alacaklı bankanın İİK'nun 150/ı maddesi koşullarında alacağın varlığını ispat edemediği, genel mahkemede yapılacak yargılama sonucu alacağını ispat etmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; bozma gerekçesi esas alınarak sadece Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2947 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline karar verildiği, diğer şikayete konu aynı icra müdürlüğünün takip dosyaları 2011/2944 Esas ve 2011/46 Esas sayılı takiplerine ilişkin şikayetler konusunda olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, dosya ile birleşen dosyalarda konu edilen icra takipleriyle ilgili şikayetler yönünden de, hükmüne uyulan bozma ilamı çerçevesinde inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, olumlu yada olumsuz bir hüküm tesis edilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK' nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.