Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16497 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4368 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVALILAR : Elmas Sevgivs.DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili borç miktarının hatalı olarak hesaplandığını belirterek ... tarihli borç muhtırasının iptali ile ilama uygun yeni hesaplamanın yapılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, yerel mahkeme kararına dayalı olarak yapılan önceki dosya hesaplarına itiraz edilmediğini, haciz işlemlerinin bu rakamlar üzerinden yürüdüğünü, bu rakamlara itiraz edilmediğinden takibin bu yönüyle kesinleştiğini, sehven tahsil edilip sonra iade edilen paraların ve faizlerinin dosya hesabına eklenmesi gerektiğini borçlunun iddialarının yerinde olmadığını belirterek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin kısmen kabulü ile ... tarihi itibariyle dosya borç miktarının 386.090,06 TL olarak düzeltilmesine, bu tarihten sonra yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğü'nce gözetilmesine karar verilmiş; hüküm, alacaklı ve borçlu vekilince temyiz edilmiştir.Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine,2- Alacaklı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 100.maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle fer'i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır. Somut olayda; Mahkemece hükme dayanak yapılan ... tarihli kök rapor ve ... tarihli ek raporda dosyada iadesine karar verilen 12.374,00 TL ve 91.333,00 TL miktarlı ödemelerin hesaplamaya ödeme olarak dahil edilmeksizin dosya hesabının yapılması gerekirken, bu ödemelerin önce yapılan hesaplamada nazara alınıp, sonra bu toplamdan çıkartılmak suretiyle sonuca gidilmesi ve anılan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru değildir. -//- SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının 2.bentte açıklanan nedenlerle kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının 1.bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı'ya iadesine, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.