Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16470 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24107 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kadirli Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/10/2013NUMARASI : 2013/451-2013/689G.. H..'nun mirasçılık belgesi istemiyle açılan davasının reddine dair Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.10.2013 gün ve 451/689 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili; vekiledenin murisi F.. H..'nun mirasçıları ve miras hisselerini gösterir mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.Mahkemece, "...veraseti talep edilen ............ kimlik numaralı F.. H.. ile Hacı O. A. ve Selver'den olma 1881 D.lu ............ kimlik numaralı M. H.'nun eski eşi .............. kimlik numaralı F.. H.. karıştırılarak duruşmada kısa karar kurulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiş olsada verilmiş olan bu kararın yanlış olduğu veraseti talep edilen ............ kimlik numaralı F.. H..'nun mirasçı bırakmadan vefat etmiş olduğu " gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı karşısında; Mahkemece kısa kararda ; “ açılan davanın kabulüne, verasetin sübutuna...”, gerekçeli kararda ise; "açılan davanın reddine...” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece karar gerekçesinde de kabul edildiği üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında aykırılık oluşturulmuştur. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki bu uyumsuzluk mahkemelere olan güveni sarsmaktadır. HUMK’nun 388/2 (HMK.m.297/2) fıkrası hükmüne göre “...hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir..."Görüldüğü üzere gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekir. Bu konuya ilişkin 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “1-Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olması bozma nedenidir. 2- Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hâkimin vicdani kanaatine göre karar verebilir.” denilmiştir. Hüküm, bu nedenle Kanuna, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararma aykırı olarak tesis edilmiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.