Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16440 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23114 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil.... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22.05.2013 gün ve 113/181 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili 03.02.2010 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 488 ada 11 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, bu tapulu taşınmazda ½ paydaş .... isimli kişi adına kayıtlı bulunduğunu, oysa ki böyle bir kişiyi tanıyan, bilen olmadığını, aslında hayali bir kişi olduğunu açıklayarak tapu kaydının TMK'nun 713/2. maddesindeki tapu kütüğünden maliki bilinemeyen ya da ölüm sebeplerine dayalı olarak bu kişi adına olan tapu kaydının iptali ile en az 60-70 yıllık zilyetlik dikkate alınarak müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili, davacının iddialarının yersiz olduğunu, tapu kayıt maliklerinden ...'in bilinen kişi olduğunu ve davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yapılan keşif toplanan deliller tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, dava konusu taşınmazda Mustafa oğlu Celal adına olan payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline, Hazine aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde Hazine vekili tarafından bozma istekli olarak temyiz edilmiştir.Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; 488 ada 11 nolu parsele ilişkin tapu kaydı ve tedavülü getirilmiştir. Tarla niteliği ile 7270 m2 olarak kadastrodan 07.05.1973 tarihinde ½ pay Mehmet oğlu ... adına, diğer ½ pay ise .... adına tespit ve tescil edildiği görülmüştür. Daha sonra ...'nun hissesi 13.03.1990 tarihinde intikal görmüş, bilahare aynı tarihte isimleri yazılı olan kişilere pay satışı yapıldığı görülmüştür. Davacı ... Yoğurtçuoğlu ismine intikalen 10.09.2009 tarihinde tescil yapıldığı, bilahare bu paylarını 16.09.2009 tarihinde temlik ettiği görülmüştür. ..//..2013/23114-2014/16440 -2-Bilindiği üzere ve kural olarak, 4721 sayılı TMK'nun 713/2. maddesindeki sebepler: ölüm, gaiplik ve tapu kütüğünden malikinin kim olduğu anlaşılamayan hukuksal sebeplerine dayanılarak, aynı Kanun'un 713/1. maddesindeki eklemeli zilyetliğin aralıksız ve çekişmesiz 20 yılı geçmesi halinde tapu kayıt maliklerinden biri veya ötekileri iptal ve tescil istekli olarak eldeki davayı payı istenen kişinin mirasçılarına yönelterek açmaları mümkündür. Eğer, payının iptali istenen kişinin mirasçılarına ulaşılamadığı taktirde TMK'nun 501. maddesine göre son mirasçı olarak Hazineye husumet yöneltilmesi mümkündür. Somut olayda, tapu kayıt maliki...'in mirasçıları araştırılmamış, davacıya bu kişinin mirasçılarını tespit etmek ve veraset belgesi almak üzere süre ve imkan tanınmamıştır. Bundan ayrı TMK'nun 713/2. maddesindeki üç hal birbirinden ayrı ispat koşulları olan ve ayrı ayrı davanın konusunu oluşturan dava çeşitleridir. Bir başka anlatımla 713/2. maddesindeki sebeplerin tamamı gösterilerek terditli olarak davanın açılması mümkün değildir. Böyle bir talep olduğu taktirde mahkemece davacı vekiline hangi hukuki sebebe dayandığının önel verilerek açıklattırılması ve ona göre taraf delillerinin toplanarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi zorunludur. Dairemizin ve HGK'nun içtihatları bu yöndedir. Somut olaya gelince; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmadan koşulların gerçekleştiğinden bahisle iptal ve tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.