Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16371 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17401 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 15.05.2013 gün ve 91/334 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili, 1995 yılında evlenen tarafların 2006 yılında boşandığını, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen 210 ada 4 parsel C blok 17 numaralı mesken ile Kuşadasında bulunan kooperatif üyeliğinin edinilmesinde davalının maaş geliri ve evlilik öncesi birikimlerinin kullanıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının çalıştığı reklam ajansından asgari ücret düzeyinde almış aldığını, maaşını ilk evliliğinden olan oğlunun eğitimi için harcadığını, dava konusu taşınmazların davalıya annesinden kalan miras payı ve babasının yardımları ile alındığını, 210 ada 4 parsel C blok 17 numaralı meskenin işlerinin bozulması üzerine 2003 yılında 22.000 TL karşılığında davalının eniştesine devredildiğini, Kuşadasında bulunan kooperatifin 1/2 hissesinin davalıya ait banka hesabında bulunan paranın faiz geliri ile 1999 yılında edinildiğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu 210 ada 4 parsel C blok 17 numaralı mesken için 10.000 TL katkı payı alacağının karar tarihine kadar yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 17.12.1985 tarihinde evlenmiş, 24.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 22.12.2006 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).Dava konusu Bornova 210 ada 4 parsel C blok 17 numaralı mesken 24.04.1997 tarihinde satış sonucu davalı adına tescil edilmişken, 20.03.2009 tarihinde üçüncü kişiye .//..2013/17401-2014/16371 -2-devredilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve taşınmazın edinme tarihi itibarıyla dava, 743 sayılı TKM'nin yürülükte olduğu tarihte edinilen taşınmazın alımına yapılan katkıdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce edinilen malvarlığı yönünden karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir.Tanık beyanları ve dosya kapsamından davacı kadının bir reklam şirketinde çalışarak gelir elde ettiği saptanmakla, taşınmazın alımına katkıda bulunduğunun kabulü doğru ise de, tarafların bankada bulunan hesap hareketleri üzerinde yapılan inceleme ile katkı oranının tespiti usul ve yasaya uygun değildir.Bu halde Mahkemece yapılacak iş, öncelikle HMK'nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü uyarınca dava konusu ettiği taşınmazlardan her biri için ne kadar talep ettiği sorularak açıklığa kavuşturulmalı, bu hususun açıklığa kavuşturulmasından sonra, davalı kocanın savunmaları ve tanık beyanları esas alınarak davalının evlilik birliği boyunca ne iş yaptığının belirlenmesine çalışılmalı, bu amaçla davalının herhangi bir meslek kuruluşuna üye olması halinde üyeliğinin başlangıç ve bitim tarihi ile bu tarihler arasındaki ortalama gelirinin ne olabileceği ilgili meslek kuruluşundan, vergi kaydı bulunması halinde ilgili resmi kurumdan sorularak gelirinin tespitine çalışılmalı, gelirin tespiti halinde bu gelir ve tespit edilememesi halinde ise, asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilerek her iki tarafın evliliğin başından taşınmazın satın alındığı tarihe kadar gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü sonucu yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenerek toplam tasarruf miktarı karşısında davacının tasarrufu ile yapmış olduğu katkı oranı tespit edilmeli ve bu oran ile taşınmazın dava tarihindeki değeri çarpılarak davacının talep ettiği miktar da göz önünde tutularak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüne, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4., (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 171,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.