MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma alacağı... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.06.2013 gün ve 105/879 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili, 2009 yılında boşanan tarafların evlilik birliği içinde satın alınıp davalı adına tescil edilen 315 ada 7 parselin edinilmesinde ve üzerine dubleks nitelikli meskenin yapımında davacıya düğünde takılan takıların satımından elde edilen paranın kullanıldığın açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmaz üzerindeki katılma ve değer artış payı olarak toplam 30.000 TL'nin davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, 28.12.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle isteğini 73.960,58 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekilleri, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolüne göre dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazdan kaynaklanan 73.960,58 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 13.07.2003 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 02.06.2009 tarihinde kesinleşmesi İle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden boşanma dava tarihine kadar TMK 202 ve devamı maddelerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dosya içinde bulunan tapu kaydına göre, dava konusu 315 ada 7 parsel 04.10.2005 tarihinde edinilmiş olup dava mal rejiminin tasfiyesi ile taşınmaz üzerindeki katılma alacağına ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Aile Hukuku'ndan (TMK'nun m.118-395) kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesi'nde bakılacağı hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi ../..2013/17837-2014/16363 -2-kurulmayan yerlerde ise, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp karara bağlanması gerekir (Yargıtay ...nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Görev, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir.Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, görev hususu nazara alınmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelik hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.263,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.