MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacılar vekili, dava konusu ... parselde davalı adına kayıtlı 136/1536 payın aslında vekil edenlerine ait olduğunu, taşınmaz hisseli olduğu için tapuda intikal yaptıramadıklarını açıklayarak 136/1536 payın vekil edenleri arasında eşit oranda tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı ..., davayı kabul ettiğini beyan edip duruşma zabtını imzalamıştır.Mahkemece; İmar Kanunu'nun 18/son maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18/son maddesinde, veraset yolu ile intikal eden, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları ve satış vaadi sözleşmeleri yapılamayacağı belirtilmiştir. Anılan kanun maddesi karşısında, imar planı olan yerlerde hisse devri suretiyle satış mümkündür.Her ne kadar Mahkemece; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18/son maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde mevcut ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nün 04.04.2014 tarihli cevabi yazısında; davaya konu parselin 26.09.2009 onaylı ... Bölgeleri 1/100 Ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planında, orman alanı, mesire alanı ve kısmen ayrıntılı jeoteknik etüt gerektiren alan olarak planlandığının bildirildiği, bu durumda dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kaldığı belirlendiğinden bahsi geçen kanun maddesinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı anlaşılmıştır.Davalı, dava konusu ... parselde adına kayıtlı 136/1536 payın davacılara ait olduğunu 21.03.2014 havale tarihli ve kimlik tespitli cevap dilekçesi ve 21.04.2014 tarihli duruşmada kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 308 maddesinde “..kabul, davacının talep .//..sonucuna davalının tamamen veya kısmen muvafakat etmesi ...”, HMK'nun 311 maddesinde ise," kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur." ifadeleri yer almaktadır.Hal böyle olunca, davalının kabul beyanı gereğince davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda davalıya ait hissenin davacılar adına hisseli olarak tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde somut olayda uygulanma imkanı bulunmayan 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18/son maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.