Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16260 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20724 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 02.02.2016 gün ve 2014/740 Esas, 2016/38 Karar sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, taraflar adına kayıtlı 1922 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kerpiç ev, kerpiç duvarla ve muhtelif cins ve miktarda meyve ağaçlarının müvekkili tarafından meydana getirildiğini açıklayarak anılan muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davayı kabul ettikleri yönünde beyanda bulunmuştur.Mahkemece, kabul nedeni ile davanın kabulüne, ........2015 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ... katlı kerpiç ev ve bu evin etrafındaki kerpiç duvarların ...'er adet kiraz ağacı, ceviz ağacı, erik ağacı, elma ağacı, çam ağacı, asma ağacı, ... adet ayva ağacı, ... adet incir ağacı, ... adet hurma ağacının davacı tarafından inşa edildiği ve ağaçların davacı tarafından dikildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ..., ..., ...,... tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nun 326/.... maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa'nın 312/.... maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise, yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki; anılan maddenin uygulanabilirliği, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda, dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu 1922 parsel hakkında görülmekte olan ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasında muhdesat iddiasında bulunulmadığı görülmektedir. Bu halde, temyiz eden davalıların eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden söz edilemez. Ayrıca, temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ... ....05.2015 tarihli ön inceleme duruşmasından önce 27.02.2015 ve 02.03.2015 tarihli dilekçeler ile ayrı ayrı davanın kabulü yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bu nedenle, HMK'nun yukarıda açıklanan 312. maddesindeki koşullar temyiz eden davalılar yönünden gerçekleşmiş olup, Mahkemece anılan davalıların yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Davalılar ..., ..., ... ve ...'ın temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici .... maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e, 271,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'a ayrı ayrı iadelerine, 29.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.