Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16210 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20039 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili, 6552 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 5502 sayılı Kanun'un 36. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, alacaklı tarafından kuruma yazılı bir müracaat bulunmadan, doğrudan cebri icra yoluna başvurulmayacağından icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme'ce 2577 sayılı Yasa'nın 28/.... maddesi uyarınca adli yargı mahkemeleri haricindeki mahkemelerden verilen ilamlara dayanılarak icra takibine geçilmeden önce idareye müracaat zorunluluğunun bulunduğu, adli yargı mahkemelerinin ilamlarının infazında anılan düzenlemenin uygulanmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. ....09.2014 tarih ve 29116 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 38. Maddesiyle değişik 5502 sayılı Kanun'un 36/.... maddesi, "Kurumun taraf olduğu her türlü davalarda, Kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre geçmeden Kurum aleyhine cebri icra yollarına başvurulamaz. Belirtilen sürede ödeme yapılmaması halinde, söz konusu alacaklar genel hükümler dairesinde tahsil olunur.." hükmünü içermektedir. Anılan düzenlemede, ilamın adli yargı mahkemelerince verilip verilmediğine bakılmaksızın, Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine başlatılacak ilamlı takiplerde, öncelikle Kuruma müracaat zorunluluğu bulunmaktadır. Mahkemece, zikredilen yasal düzenleme uyarınca şikayetin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.