MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 07.....2015 tarih, 2014/7591 Esas, 2015/21930 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki karar düzeltme talebinde bulunan davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı .... kişi vekili, davalı-alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine yapılan takipte müvekkiline ait menkul malların haczedildiğini, müvekkilinin mahcuzları dava dışı... ..... İhrc. San ve Tic. Ltd. Şirketi'nden bedellerini ödeyerek fatura karşılığında satın aldığını, vergi ve ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere, borçlunun işletme ve şubesini kapattıktan sonra müvekkilinin aynı adreste şube açtığını, müvekkili şirket ile taşınmaz sahibi arasında 07.01.2013 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını istihkak iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-alacaklı vekili, ödeme emrinin borçluya "... ..... .... .... ..... .... ..... ......" adresinde tebliğ edildiğini, ticaret sicil kayıtlarına göre haciz yapılan adresin borçlunun adresi olduğunu, haczin borçlu çalışan ve yetkililerinin huzurunda yapıldığını, hacze konu malların .... ... . San. ve Tic. Ltd. Şirketi'nden satın alındığı iddia edilmiş ise de bu şirket ile davacı .... kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu, yapılan tüm işlemlerin iş yeri devri mahiyetinde olup, anlaşmalı olduğunu, alacaklının haklarını etkilemeyeceğini, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi alacaklı yararına olduğundan davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ödeme emrinin borçluya, "... .... .... cad. ... .... ... .... ...." adresinde tebliğ edildiği, ticaret sicil kayıtlarına göre haciz uygulanan adresin borçlunun adresi olduğu, haczin borçlu çalışan ve yetkililerinin huzurunda yapıldığı borçlu şirket çalışanının haciz yapılan bu iş yerinde hazır bulunduğu, hacizli malların ... ..... ...... İhrc. San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından ihaleyle satın alınarak .... iddiasında bulunan üçüncü şahıs ... .... ..... Tic. İnş. Ltd. Şirketi'ne satıldığı iddia edilmiş ise de bu şirketlerin yetkililerinin ve ortaklarının aynı şahıslar olup aralarında organik bağ bulunduğu ve davaya dayanak yapılan ........ ....... İhrc. San ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından düzenlenen faturaların borçlu-şirket adına düzenlendiği, haciz yapılan adresin borçlu tarafından kullanılan adres olduğunun kabulü gerektiği vergi ve ticaret sicil kayıtlarına göre haciz uygulanan adresin borçlu şirketin şubesi olduğu, borçlu ve davacı .... kişi şirketlerin hacizli malı birlikte ellerinde bulundurduğunun kabulü gerektiği, borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olan İİK.nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı .... kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce verilen 07.....2015 tarih, 2014/7591 Esas, 2015/21930 K. sayılı karar ile borçlu... İnş. ........ Tic. Ltd. Şti'nin haciz mahallindeki şubesini 07.01.2013 tarihinde terk etmesi ve davacı .... kişi şirketin bu tarihten sonra aynı yerde faaliyete başlamış olması karşısında, haczin .... kişi şirketin işyerinde yapıldığı, bu itibarla mülkiyet karinesinin davacı .... kişi lehine olduğunun kabulü gerektiği, davanın İİK.nun 96. vd. maddeleri gereğince .... kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksi davalı alacaklı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispat edilemediğinden, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; bu sefer de davalı alacaklı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava, İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı olarak .... kişinin açtığı istihkak davasıdır....-Her ne kadar bozma ilamında, borçlu Atlas İnş. ........ Tic. Ltd. Şti'nin haciz mahallindeki şubesini, 07.01.2013 tarihinde terk etmesi ve davacı .... kişi şirketin bu tarihten sonra aynı yerde faaliyete başlamış olması karşısında, haczin .... kişi şirketin işyerinde yapıldığı, bu itibarla mülkiyet karinesinin davacı .... kişi lehine olduğunun kabulü gerektiği belirtilmişse de, dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; haciz uygulanan adresin borçlunun ticaret sicilde tescilli şube adresi olduğu, ödeme emrinin de bu adreste borçluya tebliğ edildiği, 04.01.2013 ve 09.01.2013 tarihli hacizlerin borçlunun çalışanının huzurunda yapıldığı, davacının işyerinde faaliyete başlama tarihinin 07.01.2013 olduğu, buna rağmen 09.01.2013 tarihinde hacze gelindiğinde bu hususun hiç dile getirilmediği, 28.03.2013 tarihli hacizde ise mahcuzların davadışı ........tur...Ltd Şti’den satın alındığı ileri sürülerek istihkak iddiasında bulunulduğu görülmektedir. Ticaret sicil bilgilerine göre her ne kadar borçlu şirket ile davacı şirket ve dava dışı ........tur...Ltd Şti arasında ortaklık yapıları bakımından organik bağ bulunmasa da, haciz adresinin borçlu şirket tarafından ........2011 tarihinde şube olarak açıldığı ve 07.01.2013 tarihinde de şubenin kapatıldığı, öte yandan mahcuzları bir başka takip ve ihale dosyasından alacağına mahsuben satın alıp, davacı .... kişiye satan dava dışı ........tur...Ltd Şti’nin ise aynı adresi 02.09.2010 tarihinde Eskişehir şubesi olarak tescil ettirdiği ve ....01.2012 tarihinde kapattığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda aynı adresi belirli bir dönem hem dava dışı ........tur...Ltd.Şti. hem de borçlu şirketin kullandığı ortadadır. Ortaklık yapıları bakımından ise davacı .... kişi şirket ile dava dışı ........tur...Ltd.Şti. arasında organik bağın bulunduğu da açıktır. Ezcümle; davacı .... kişi ile dava dışı ........tur...Ltd. Şti. arasında ortaklık yapısı bakımından, dava dışı ........tur... Ltd. Şti ile de davalı borçlu arasında şube sicil adresleri bakımından bağlantı bulunmakta olup, davacı ile borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı işlemler yaptığının kabulü gerekir. Tüm bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında yerel mahkemenin istihkak davasının reddine ilişkin karar kısmının onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla davalı alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. ...- Davalı alacaklı vekilinin lehlerine tazminata hükmedilmemesine ilişkin temyiz ve karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; İİK'nun 97/.... maddesi hükmüne göre istihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %...'sinden aşağı olmamak üzere, davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağı kurala bağlanmıştır. Somut olayda da ....07.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğine göre, İİK'nun 97/.... maddesi gereğince bu dava nedeniyle davacı .... kişinin tutumu sonucu alacağın tahsili geciktiğinden, alacaklı yararına %... tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yönün gözardı edilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.....2015 tarih, 2014/7591 Esas, 2015/21930 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak ....01.2014 tarihli mahkeme kararının istihkak davasının reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz ve karar düzeltme itirazlarının kabulüyle hükmün, tazminata hükmedilmemesi sebebiyle BOZULMASINA, 86,00 TL peşin harcın karar düzeltme isteyen davalıya istek halinde iadesine ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.