Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15853 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11192 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ..... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.02.2014 gün ve 58/123 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar vekili, 522 ve 287 parsel sayılı taşınmazların davalıların murisleri adlarına kayıtlı olduğunu, müvekillerinin murisleri ......... ve ...... tarafından 1965 yılında haricen satın alındığını, o tarihten bu yana 48 yıllık süre boyunca nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olduklarını belirterek, taşınmazın kayıt malikinin ölmüş olması ve haricen satın almaya dayalı zilyetlik nedeni ile TMK'nun 713/... ve .... madde hükümleri gereğince davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına veraset ilamına göre kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılardan ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. l-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...-Davacılar vekilinin, tapu maliklerinden ..........'a ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, TMK'nun 713/.... maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapuda kayıtlı payın iptali ile tescili isteğine ilişkindir.Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, Kanun'un açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/.... maddesindeki düzenlemelerdir. TMK'nun 713. maddesinin .... fıkrasında; "tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak ... yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir " denilmiştir.Aynı maddenin .... fıkrasında ise; "aynı koşullar altında., maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya ... yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” amir hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 713/.... maddesinde yer alan üç halden biri olan “...ölmüş...” ibaresi, “Anayasa Mahkemesi'nin ....03.2011 tarih ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş ise de; Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği ....02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik ... yıl önce ölmüş ve ... yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.Tüm dosya içeriği ve toplanan delilerden; dava konusu 287 ve 522 parsel sayılı taşınmazların .../...'ar payının .../04/1965 tarihinde .......... adına tescil edilmiş olduğu, söz konusu payın halen aynı kişi adına kayıtlı olduğu, mirasçılık belgesine göre de pay maliki ..........'un .../.../1970 tarihinde ölerek, davalılardan ...'u tek mirasçı olarak bıraktığı anlaşılmaktadır.Saptanan bu olgular karşısında somut olaya gelince, yargılama sırasında, taşınmaz başında yapılan keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklar söz konusu taşınmazın 1965 yılından itibaren nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla davacıların murisleri ve ölümünden itibaren de mirasçıları olan davacıların zilyetliklerinde olduğunu beyan etmişlerdir. O halde; tüm bu açıklamalar ve yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca; mahkemece, .../... pay maliki ..........'a yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kanun ve dosya içeriğindeki delil durumuna uygun düşmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda .... bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici ....maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarda .... bentte gösterilen sebeplerle reddine ve HUMK'nun 440/... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve ...,... TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.