Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15801 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23061 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı vekili, mahcuzların borçluya ait olduğunu, hacizde borçluya ait evrak bulunduğunu belirterek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı üçüncü kişi vekili, mahcuzların müvekkil şirkete ait olduğunu, haciz tarihinden önce "... ... ... ...."dan satın aldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının dayandığı adi nitelikteki belgelerin her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğu ve haczedilen makine ile bağlantı kurulamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hüküm, davalı .... kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 07.09.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında .... kişi yararına istihkak iddiasında bulunan .. ... ..., üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden değildir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/.... maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, .... şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası olmadığından davacı alacaklının İİK’nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/ h ve 115/... maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ....kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 256,... TL peşin harcın temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.