MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/06/2013NUMARASI : 2013/114-2013/419Hazine ve M.. D.. aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.06.2013 gün ve 114/419 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı Hazine vekili, uzun süreden beri kullanılmayan eski İzmir yolunun yaklaşık 1.056 m2 lik kısmına davalı tarafından zeytin ağaçları ile muhtelif meyve ağaçlarının dikildiğini, kullanılmayan eski yolun çıplak mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğunu açıklayarak davalının elatmasının önlenmesiyle taşınmazın eski haline getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmadığını ve yol vasfını kaybettiğini, kendisinin taşınmaza zeytin ağaçları ve meyve ağaçları dikmek suretiyle taşınmazı imar ve ihya ettiğini, Hazine'ye ecrimisil ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21.maddesi gereğince kapanmış yolların köy veya belediye adına tescil edildiği, taşınmazın Taytan Belediyesi adına tescil edilmesinin gerektiği, bu tescilden sonra Belediye'nin davalı aleyhine dava açma hakkının bulunduğu, Belediye adına tescil edilmesi gereken bir taşınmaz hakkında taraf sıfatı bulunmayan Hazine'nin dava açamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece açıklanan gerekçeyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu eski yol 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi ve 3402 sayılı yasanın 16/A maddesi gereğince Belediye adına tescil edilmediği sürece mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu kabul edilir. Zira TMK'nın 705. maddesi uyarınca mülkiyet tescille kazanılır. Terk edilen (eski) karayolunun mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğunun kabul edilmesi gerektiğine göre; taşınmazın bulunduğu bu durumu gözetilerek davacı Hazine'nin dava açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir.O halde mahkemece yapılacak iş; tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.