Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15773 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22679 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/09/2013NUMARASI : 2013/734-2013/731Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlular aleyhinde Mudanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/199 Esas 2013/173 Karar sayılı ilamına dayalı olarak tazminat bedeli adı altında asıl alacak, işlemiş faizi ve yargılama gideri ile vekalet ücreti alacağı talepleriyle ilamlı takip başlatılmıştır. Şikayetçi borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, uyuşmazlığın tapu iptali ve tescil talebi ile açılmış bir ayni dava niteliğinde olduğunu, bu tür kararların kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceğini, icra emrinde müvekkili borçlunun payına düşen asıl alacak ve işlemiş faizinin yanlış istendiğini belirterek, icra emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davada tazminata karar verildiğinden takip yapılabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez, buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir.Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.1-Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m. HMK'nun 367/2),2-Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi),3-Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),4-Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. madde),5-Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),6-Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde),7-İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),Somut olayda takip dayanağı ilamda her ne kadar dava konusu B Blok maliklerinin her birinden alınacak miktara ve bunun işleyecek faizine hükmedilmiş ise de, mahkemece kararda taşınmazın aynı tartışılarak sonuca ulaşılmış olup uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla bu ilam kesinleşmeden infaz edilemez. Bu durumda, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.