Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15521 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20253 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazlarda payları bulunan ..., ..., ... ve ...'in hiçbir zaman taşınmazın başına gelmediklerini, anılan taşınmazları uzun yıllardır kendisinin ekip biçtiğini beyanla taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; 20.09.2007 tarihli yargılama oturumunda ise TMK'nın 713/2 maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açtığını, tapu kayıtlarında ismi geçen, dava dilekçesinde bildirdiği şahıslar tanınmadıklarından ve nüfusa kayıtlı olmadıklarından zilyetlik nedeniyle taşınmazın adına tescilini istediğini açıklamıştır.Davalılar ..., ..., ... ve ... kayyımı davanın reddini savunmuş; davalı Köy Tüzel Kişiliği, köy aleyhine açılan bir dava olmadığını bildirmiş; davalı ... ve davalı ... ise herhangi bir beyanda bulunmamıştır.Mahkemece, Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine, ... ve diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 339 nolu parselde kain taşınmazın malik hanesinde adı bulunan ...kızı ...'in tapularının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesinin kapsamı ve 20.09.2007 tarihli duruşma tutanağına göre, dava; TMK'nun 713/2 maddesindeki ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.TMK'nun 501. maddesi uyarınca mirasçı bırakmaksızın ölen kişinin mirasının Devlete geçeceğine ve tapu sicilinin tutulmasında Devletin sorumluluğu bulunmasına göre ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarının ...'ye yöneltilmesinde ve hukuki yararı mevcut olması sebebiyle aleyhte verilen kararı ...'nin temyiz etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi .//..mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Kanun'un açık hükmü dikkate alındığında, tapu sicilinden malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak, kimliğini ortaya koyacak gerekli bilgi ve belgelerin tapu sicilinden (kütüğünden) çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (Yargıtay HGK'nın ... sayılı ilamları). Genel olarak, gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekir. Ayrıca "tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması'' gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir.Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutanağının incelenmesinde; temyize konu ..., ... paylarının Şubat 956 tarih ... sıra no ve Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden 29.08.1964 tarihinde anılan kişiler adına tespit gördüğü ve 19.01.1987 tarihinde tapuya tescil edildiği, tapulama çalışmaları sırasında uygulanan Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kaydının bir kısım paylarının Hacışırahbil kızı Mürvet ve Hayriye adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tapu kaydına, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kaydına göre; kayıt malikleri ..., ..., tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişiler olup, davacı lehine TMK'nun 713/2 maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar dikkate alınarak dava konusu 339 nolu parseldeki ..., ... payları yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kanun maddesi yanlış yorumlanarak yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.