Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15449 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 23191 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı 3. kişi vekili, mahcuzların müvekkili şirkete ait olduğunu, borçlu şirketle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istihkak iddiasının yerinde olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı 3. kişi ile borçlu arasında doğrudan veya dolaylı sıkı organik bağın olmadığı, bilirkişi raporunda mahcuz malların davacı üçüncü şahıs defter kayıtlarında yeraldığı, borçlu ile davacı 3. kişi arasında ticari ilişki, hammadde alım-satım işinden kaynaklı kiralama işleminin gerçekleşmediğinin tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK'nun 96. maddesine dayalı olarak 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.Davaya konu menkullerin borçlu elinde iken haczedildiği hususu çekişmesiz olup, bu haliyle İİK’nun 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından güçlü, inandırıcı delillerle kanıtlanması gerekmektedir. Davacı 3. kişi mahcuzlara ilişkin fatura ve kira sözleşmesi deliline dayanmaktadır. Sunulan faturalarda ve haciz tutanağında mahcuzlara ait seri numaraları ve ayırt edici özellikler bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, mahcuz mallara ilişkin sunulan faturaların davacı üçüncü kişinin defter kayıtlarında yeraldığı, ancak borçlu ile davacı 3. kişi arasında ticari ilişki, hammadde alım-satım işinden ibaret olup, aralarında kiralama işleminin gerçekleşmediği tespit edilmiştir. Davacının dayandığı faturaların ayırt edici unsurlarının bulunmadığı, adi yazılı nitelikteki kira sözlemesinin ise tarafların defter kayıtlarında yer almadığı, bu itibarla, alacaklı lehine olan karinenin aksi davacı 3. kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. -//-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca hükmün kısmen kabul yönünden BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.