Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1541 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13973 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tarsus İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2013/143-2013/169Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RBorçlu vekili; vekil edeni aleyhine Tarsus 2.Aile Mahkemesi’nin 2012/390 Esas sayılı dosyasında 30.11.2012 tarihli ara kararı ile hükmedilen nafaka alacağına istinaden başlatılan ilamlı takipte İcra Mahkemesi’nden, ara kararına dayanılarak ilamlı takip yapılamayacağını ve alacaklının Tarsus 2.Aile Mahkemesi’nin 2012/385 Esas sayılı dosyasında 04.12.2012 tarihinde nafaka alacağından feragat etmesi karşısında takibe konu Mahkeme dosyasında 30.11.2012 tarihinde verilen nafaka alacağının ortadan kalkıp, bu durumun kesin hüküm oluşturacağını açıklayarak, takibin iptaline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, ara karar niteliğinde olsa bile nafaka hükümlerinin ilam mahiyetinde sayılacağı, diğer şikayet sebebinin ise dar yetkili İcra Mahkemesince incelenemeyeceği gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştirBorçlu vekilinin sair temyiz itirazı yerinde değil ise de; Takibin dayanağı, Tarsus 2. Aile Mahkeme’sinden verilen tedbir nafakasına ilişkin ara kararıdır. Ara kararları ilam olmadığı gibi İİK'nun 38. maddesinde yazılı ilam niteliğindeki belgelerden de değildir. Bu nedenle genel haciz yolu ile takibe konu edilebilir ise de; ilam niteliğinde olmayan ara kararına dayanılarak ilamlı takip yapılamaz.O halde Mahkemece, borçlu vekilinin ara karar ile ilamlı takip yapılamayacağı şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.