Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15388 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5632 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... .... Aile Mahkemesi'nden verilen ........2014 gün ve 1622/1605 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de, duruşma isteği pul yokluğundan reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ..., dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı Layla Agcagil vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 62.500-TL dava konusu taşınmazdan, ....500-TL dava konusu araçtan kaynaklı katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....-Mahkemece tasfiyeye konu 36 nolu bağımsız bölüm yönünden dava tarihi itibariyle belirlenen değeri olan 125.000-TL'nin yarısı olarak 62.500-TL'ye hükmedilmişse de bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır.Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/....maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye(karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır.Somut olaya gelince; eşler, 02.09.2005 tarihinde evlenmiş, 04.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın ..., TMK 202.m). Tasfiyeye konu 23581 ada ... parselde bulunan 36 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.07.2006 tarihinde yapılan sözleşme ile ..........'den ....923,...-TL peşinat verilmek, kalan miktar da 96 ay vadeli olarak ödenecek şekilde 79.232-TL bedelle satın alınmış olup, vade bitiminden önce ........2010 tarihinde 37.875,40-TL defaten ödeme üzerine ....08.2011 tarihinde davalı eş adına tapuya tescil edilmiş, aynı gün ....kişiye satılarak devredilmiştir. Bundan ayrı davalı vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden davalı tarafından defaten ödeme tarihi olan ........2010 tarihinden iki gün önce ........2010 tarihinde .....'ndan 38.488-TL bedelli 120 ay vadeli kredi çekildiği, boşanma dava tarihi olan 04.04.2011 tarihine kadar ... taksidin ödendiği, sonraya 116 taksidin kaldığı anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m)........... borcunun defaten ödenmesinden iki gün önce çekilen bu kredinin başka yere harcandığı ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre yapılan ödemede kullanıldığının kabulü gerekir. Ne var ki, mahkemece bu husus hesaplamada göz önünde bulundurulmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, davalı yanca kullanılan krediye ilişkin kredi sözleşmesi ve ödeme planı ilgili bankadan getirtilerek kredinin alındığı tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar yapılan ödeme ile bu tarihten sonraki bakiye ödemeler dikkate alınarak yukarıda belirtilen ilke ve esaslar uyarınca hesaplama yapmak, gerekirse bu hususta konusunda uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor almak, temyiz eden davalı lehine oluşan usuli müktesep hak da göz önünde bulundurularak davacının katılma alacağını belirlemek ve bu miktara hükmetmekten ibarettir.SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı gerekçelerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve ....195,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.