MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı asıl tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde satın alınarak davalı adına tescil edilen mesken yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 40.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. 09.10.2014 tarihli usulüne uygun harcını yatırdıkları ıslah dilekçesi ile talep miktarını 45.535,83 TL olarak arttırmışlardır.Davalı asıl ..., davaya konu taşınmazın edinilmesinde davacının katkısının bulunmadığını, taşınmazın banka kredisi ile alındığı ve akrabalarına borçlandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulü ile 45.535,83 TL alacağın karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı asılın ihtiyati tedbire yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Mahkemece davaya konu meskenin tapu kaydına 30.07.2013 tarihli tensip tutanağı 13 nolu ara karar ile ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 394/1. maddesi hükmüne göre; "Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir.” Aynı maddenin 4. fıkrasına göre "itiraz dilekçeyle yapılır, itiraz eden itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir” aynı maddenin 5. fıkrasında ise; "İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır...” denilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. fıkrasında, ilk dereceli mahkemelerden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. İhtiyati tedbire ilişkin ara kararının temyizi kabil olmadığından davalı asılın temyiz istemi yerinde görülmemiştir. -//-2-Davalı asılın davanın esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye(karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 23.09.1997 tarihinde evlenmiş, 22.08.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 16.07.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu 2 nolu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.02.2009 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Dosya kapsamına, delil durumuna göre, 2 nolu meskenin edinilmesinde davalı adına İş Bankası'ndan 77 ay vade ile 47 .000,00 TL kredi çekildiği, kredi taksitlerinin bir kısmının evlilik birliği içinde, bir kısmının ise mal rejimi sona erdikten sonra ödendiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 22.08.2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda ise oranlama yapılmaksızın meskenin keşif tarihi itibariyle tespit edilen değerinden, mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle kalan banka kredisi borç olarak düşülüp artık değerin hesaplandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda izah edilen ilkeler çerçevesinde oranlama yapılarak mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle kalan borç oranı belirlenip sonrasında borç miktarı tespit edilerek tasfiye tarihindeki sürüm değerinden mahsubu ile kalan miktarın artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. -//-SONUÇ: Davalı asılın temyiz itirazları (2) nolu bentte açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire ilişkin ara kararının temyizi kabil olmadığından davalı asılın temyiz isteminin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 440/1.maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 777,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.11.2016 tarihinde oybirlğiyle karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ziynet eşyası-belirsiz alacak davası
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2014/13262
KARAR NO : 2015/5108
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MALATYA 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/180
DAVACI :
DAVALI :
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı Da
CEZA DAVALARINDA TEMYİZ HARCININ ÖDENMEMESİ
CEZA DAVALARINDA HARCI ÖDENMEYEN TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ
HARÇLAR KANUNU
Özel belgede sahtecilik suçundan sanık M.. Ş..’in 5237 sayılı TCK’nun 207/1, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 gün ve 206-572 sayılı hü
Basit yargılama usulünde temyiz süresinin başlangıcı - Kısa karar- Hüküm özeti - Tefhimden değil tebliğden başlar
1-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?