Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15225 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10441 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili; kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ilamına dayalı olarak müvekkili aleyhine başlatılan takipte, müvekkiline ait alacaklar üzerine haciz konulduğunu belirterek, 2560 sayılı Kanun'un 27. maddesi, 5393 sayılı Kanun'un 15. maddesi ve 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. maddenin 8. fıkrası gereği hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, 23.05.2013 tarihinde şikayetin kabulü ile tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin ... sayılı ilamı ile takibe dayanak ilam tarihi 27.09.2012 olup, 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesinin yürürlük tarihi olan 11.06.2013 tarihinden öncesine ait olduğu, idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiği, eldeki takipte, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak takibe dayanak ilamda dava görev yönünden reddedildiğinden takibin dayanağı olarak gösterilemeyeceği, şikayet konusu hacizler de düşeceğinden, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.Kural olarak İİK'nun 40. maddesi gereğince bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur. Anılan maddenin 2. fıkrasında ise "Bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilip de, aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kat'i bir ilamla tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur" düzenlemesi mevcuttur.Somut olayda, takibin dayanağı olan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın icra takibine konu edildiği, davalı ... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin ... sayılı kararı ile davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verildiği, Mahkemece bozmaya uyularak ... tarihinde davanın reddedildiği, ancak ret kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda hacizler varlığını koruduğundan haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece şikayetin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.