MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili, icra emri tebligatının asile yapıldığını bu nedenle yasal sürenin geçtiğini, .../03/2015 tarihinde taşınmazın tahliye edildiğini öğrendiklerini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek icra emrinin iptali ile tahliyesi yapılan yerin eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili, ilam yargılaması aşamasında davalının vekille temsil edilmemesi nedeni ile tebligatın borçlu asile yapıldığını, icra işlemlerinden sonra davalının vekil ile temsil edilmesinin yasa gereği kendilerini bağlamadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, 05/01/2015 tarihinde davacı vekilinin gerekçeli kararın taraflara tebliğini istediği, .../01/2015 tarihinde davalı ....... vekili Av....'ın Sulh Hukuk Mahkemesi'ne hitaben davalı vekili olarak kabulüne karar verilmesini talep edip vekelatname sunduğu .../02/2015 tarihinde temyiz dilekçesini dosyaya sunduğu, takip tarihinin ise 05/02/2015 olduğu, buna göre takip tarihinden önce davalı vekilinin, vekil olarak kabulü yönünde mahkeme dosyasına beyanda bulunduğundan Sulh Hukuk Mahkemesi dosyasında davacı alacaklının davalı borçlunun vekille temsil edildiğinden haberdar olduğu, bu nedenle yasa gereği icra emrinin davalı ... vekiline tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesiyle icra emrinin iptaline, karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. HMK'nun 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun .... maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Ne var ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki; İİK’nun 76. maddesinde düzenlenen mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (... ...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, .... baskı, cilt ..., sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.Somut olayda, borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılmadığı asile yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Mahkemece yasal sürelerin vekile tebliğ ile başlayacağı gözönüne alınarak icra emrinin vekile tebliği işleminin sağlanması yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, İİK'nun 366/.... maddeleri gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.