Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1492 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 932 - Esas Yıl 2017





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mükerrer Nüfus Kaydının İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.K A R A R Davacı dava dilekçesi ile ... ve ... adıyla iki kez nüfusa kayıt edildiğini bildirerek ... adına yapılan kaydın iptalini istemiştir.Mahkemece, kolluk araştırması, davalıların beyanları, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamına göre davacı ... adına kayıtlı mükerrer farklı bir kayıt daha olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile ... adlı kaydın iptali ile Musa ve Nazife den olma .... T.C kimlik numaralı ... olarak nüfusa kaydına karar verilmiştir.Dava mükerrer nüfus kaydının iptali olarak açılmıştır.Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ... eşi ... hanesinde kayıtlı olup, bu haneye ... İlçesi ... Mahallesi 6 nolu haneden evlenme suretiyle gelmiştir. Yapılan araştırmaya göre ... İlçesi nüfus Müdürlüğünün 1978 yılında yandığı,yangından sonra aynı yıl yerel yazım yapıldığı, tanık ve taraf anlatımlarına göre davacının ... kızı olup davalıların kardeşi olduğu, evlenerek ayrılmış olmasına rağmen yerel yazım sırasında ... ilçesinde de kaydedildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Bu ilke çerçevesinde dava, davacı ...'nin kızlık ve evlilik hanesindeki nüfus kayıtları arasında bağ kurulması suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesi istemine aittir. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak, mahkemelerce kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın kaydın doğru olarak tespiti zorunludur. Davada, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınacak rapor da dikkate alınarak bir karar verilmelidir. Alınan rapor sonucunda davalılar .., ... ve ... ile davacı arasındaki bağlantı kanıtlandığı takdirde, ...'ın ilk kayıt olduğu dikkate alınarak kızlık hanesindeki bilgilerinin ilk kaydına göre düzeltilmesi ve iki hane arasında bağ kurulmasına da karar verilmesi gerektiği dikkate alınması gerekirken, yeterli inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir.SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.