MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, fazlaya dair talebin reddine dair .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ....09.2014 gün ve 27/45 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle malların paylaşımı olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ....426,055-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....-Dosya arasında bulunan 09.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide A harfi ile gösterilen seranın 2006 yılında meydana getirildiği tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Buna göre istek, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır(TMK 227/..., 228/..., 232 ve 235/.... m). ... uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, A harfi ile gösterilen seranın toplam bedelinin 44.327-TL olduğu, bu bedelden boşanma davasının açılmasından sonra kalan kredi borcu olan 31.474,89-TL'nin düşülerek ikiye bölünmesi suretiyle bulunan ....426,055-TL'nin davacının talep edebileceği katılma alacağı miktarı olduğu kabul edilerek bu miktara hükmedilmişse de bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosya arasında bulunan değer raporuna göre 44.327-TL söz konusu seranın 2008 yılı itibariyle değeri olup karar tarihi 2014 yılıdır, dolasıyla karar tarihindeki değerin esas alınması gerekir.Bundan ayrı boşanma davasının açılmasından sonrasına sarkan kredi borcunun toplam miktar olarak taşınmaz değerinden düşülmesi de doğru değildir. Dosya arasındaki belgelerden, davalı tarafından Ziraat Bankasından ........2006 tarihinde 40.000-TL kredi çekildiği anlaşılmaktadır. Ancak kredi ödeme tablosu bulunmadığından boşanma dava tarihine kadar ödenen taksit ve boşanma dava tarihinden sonrasına kalan taksit sayısı belirlenememiştir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/....maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir.Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur. Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye(karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır. Uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınmalıdır.Mahkemece yapılması gereken iş, önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden tasfiyeye konu seranın bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın güncelleştirilmiş piyasa sürüm (rayiç) değerinin uzman bilirkişiye tespit ettirilmesi, krediye ilişkin sözleşme, ödeme tablosu ve tüm belgelerin ilgili bankadan getirtilerek, yukarıda belirtilen dairemiz ilke ve esaslarına göre hesaplama yapılması, gerekirse bu hususta konusunda uzman hesap bilirkişisinden denetime uygun rapor alınması, yapılacak hesaplamada davacının usuli müktesep hakkı ile talep miktarı da göz önünde bulundurularak davacının katılma alacağını belirlemek ve bu miktarı hüküm altına almaktan ibarettir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı gerekçelerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 302,85 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 03.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.