MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ile katkı oranının tespiti davasının kısmen kabulüne, fazla istemin reddine dair ........ .... Aile Mahkemesi'nden verilen 09.07.2014 gün ve 2013/119 Esas, 2014/638 Karar sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ile ilgili olarak taşınmazın %80 oranında mülkiyetinin ve katkı payının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... İli, ........ İlçesi, ......... Mahallesi, .......... .....ilt ..., sayfa 69 da kayıtlı davalının annesi ..... adına kayıtlı taşınmazın %50'sinin davacı ... adına, %50'sinin de ...... ........... adına kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....-Davacı vekili, dava dilekçesinde, mal rejiminin tasfiyesi sonucunda dava konusu 295 ada 29 parseldeki katkı payı olan %80 mülkiyet hakkının tespitine karar verilmesini istemiş, 09.07.2014 tarihli son oturumda, talebini değiştirmek suretiyle “...katkı payının saptanarak müvekkilim adına kayıt ve tescilini talep ediyoruz” demiştir.Dava, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 06.02.2013 tarihinde açılmıştır. HMK'nun 141/... fıkrasında “iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakatı hükümleri saklıdır” hükmüne yer verilmiştir. Davacının talep sonucunu değiştirdiği oturumda davalı vekilinin açık muvafakatı olmadığı gibi yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmesini savunmuştur. Buna göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı yanın katkı oranının tespitine ilişkindir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/... m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/...-h, 115 m.).Tüm bu açıklamalar nedeniyle eda davası açılması gerekirken tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile taşınmazın %50'sinin davacı ... adına, %50'sinin de ...... ........... adına kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru değildir.Kaldı ki, mal rejiminin tasfiyesi davalarında borçlu davalı eş ayın olarak ödemeyi kabul etmediği takdirde ve TMK'nun 226 ve 240. maddelerinde belirtilen istisnalar dışında ayın olarak iptal tescile karar verilemez.SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı gerekçelerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (...) nolu bentte yazılı nedenlerle Reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 854,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, 03.....2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.