Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14896 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22863 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tire İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2013NUMARASI : 2013/9-2013/73Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Takip konusu İş Mahkemesi ilamında kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağı takibe konulmuştu. Şikayetçi borçlu vekili alacakların brütten nete çevrilmeden, brüt miktarlar üzerinden takibe konulduğunu, net miktarlar üzerinden talep edilebileceğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, kesintilerin İcra Müdürlüğü'nce dosyada tahsilat yapılması durumunda dikkate alınacağından şikayetçinin hukuksal yararı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayetçi borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun ilamda yazılı alacaklarda “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları kesinti yapmak ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır. (HGK'nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı Kararı) Borçlunun İcra Mahkemesi’ne başvurusu, ilama dayalı takipte, brüt alacaklar nete dönüştürülmeden fazla alacak istendiğine ilişkin şikayet niteliğinde olup, anılan şikayet, İcra Müdürlüğü'nün, ilama aykırı işlemini kapsadığından süreye tabi değildir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda alacaklara brüt miktar üzerinden hükmedildiği ve yine bu brüt miktarlar üzerinden takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişiden, ilamdaki alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülerek, nete dönüştürüldükten sonra bulunacak net alacak miktarının hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. O halde Mahkemece bilirkişi vasıtası ile yapılacak inceleme ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme Kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.