Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14855 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22031 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kızıltepe Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013 ( Esas karar tarihi 08/03/2013 )NUMARASI : 2012/362-2013/46E.. K.. ve müşterekeleri ile A. K. aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Kızıltepe Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28/05/2013 gün ve 362/46 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalı T.. A.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar dava dilekçelerinde, miras bırakanları A. K.'ın 11.08.2012 tarihinde vefat ettiğini, birinci derece mirasçı olarak kendilerinin kaldığını, miras bırakanlarının mirasını üç aylık yasal süresi içinde kayıtsız şartsız olarak reddettiklerini ve bu tesciline karar verilmesini istemişlerdir.T. Halk Bankası vekili, 22.02.2013 tarihli dilekçesiyle davaya katılma isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, 11.08.2012 tarihinde vefat eden muris A. K.'ın davacı durumunda bulunan mirasçııları Erdal, Celal, Selim ve Gülay'ın mirası reddettiklerinin tespit ve özel kütüğüne tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davaya katılma isteğinde bulunan T. Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Katılma isteğinde bulunan bankanın harçtan bağışık olduğu anlaşılmıştır. Yerel mahkemece, 28.05.2013 tarih ve 2012/362 Esas, 2013/46 Karar sayılı ek kararıyla T.Halk Bankası A.Ş. vekilinin mahkemeye verdiği dilekçesi incelendiğinde davada taraf sıfatı olmadığı anlaşıldığından temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. Anılan Banka vekili bu sefer az önce açıklanan ek kararı temyiz ettiği saptanmıştır. Dosya ve yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede katılma isteğinde bulunan T.Halkbankası A.Ş. vekilinin davaya katılma isteği konusunda yerel mahkemece verilmiş olumlu veya olumsuz bir ara kararının ve kararın olmadığı belirlenmiştir. Davacılar dava dilekçesinde herhangi bir gerekçe ve sebep gösterilmeksizin sadece miras bırakanları Abdülhalim Kanat'ın mirasını reddettiklerini açıklamak suretiyle istekte bulunmuşlardır. Bu açıklama ve istek gözönünde tutulduğunda davanın ve isteğin TMK'nun 605/1.fıkrası kapsamında gerçek ret niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır. Somut olayda katılma isteğinde bulunan banka isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda hiçbir karar verilmediği davanın yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Katılma isteğinde bulunan bankanın TMK'nun 617. maddesi uyarınca mevcut olan haklarını kullanma imkanı vardır. Bu bakımdan öncelikle bankanın isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir kararının verilmesi, ondan sonra mevcut deliller değerlendirilerek ve açıklanan maddelerde gözönünde bulundurularak esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken katılma isteğinde bulunan bankanın söz konusu talebi gözardı edilerek davanın kabulüne ve taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine karar verilmiş bulunması doğru değildir. Bu nedenlerle yerel mahkenenin 28.05.2013 tarih ve 2012/362 Esas, 2013/46 Karar sayılı ek kararının açıklanan nedenlerle kaldırılmasına karar verilerek esas kararın temyizen incelenmesine geçildi: Öncelikle katılma isteğinde bulunan bankanın bu isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı bulunduğundan katılma isteğinde bulunan banka vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulüyle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.