MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (2. İcra Hukuk) MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı 3. kişi vekili, borçlu ... Tarım Ür. Gıda San. ve Tic. A.Ş'ne ait ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan fabrika binası içerisinde bulunan taşınmazın bütünleyici parçası ve eklentisi niteliğindeki makine ve ekipmanların haczedildiğini, taşınmazın müvekkili bankaya 1. dereceden 3.000.00 USD ve 2. dereceden 5.000.000,00 TL bedel ile ipotekli olduğunu, taşınmazda bulunan üzüm işletmesinin faaliyetine özgülenmiş ve işletmenin faaliyeti için gerekli ve zorunlu olan mütemmim cüz ve teferruat niteliğindeki menkullerin taşınmazdan ayrı olarak haczedilemeyeceğini iddia ederek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili, mahcuzların taşınmazın bütünleyici parçası ve eklentileri olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, fabrikanın üzüm işleme tesisinde kullandığı mahcuzların taşınabilir ve taşındığı yerde aynı üretim ve imalatı yapması mümkün olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak davasına ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir.Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Ancak İİK'nun 83/c maddesinde; "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklıdır" düzenlemesine yer verilmiştir.TMK'nun 862. maddesine göre rehin, taşınmazı bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kıldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasa bile ipotekli taşınmazın eklentisi niteliğindeki menkuller taşınmazdan ayrı olarak haczedilip satılamaz. .//..Somut olayda; taşınmazın, davacı 3. kişi Bankaya 1. dereceden 3.000.00 USD ve 2. dereceden 5.000.000,00 TL bedel ile ipotekli olduğu, taşınmaz üzerinde belediye ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi olan üzüm işletmesi ve tamamlayıcı binalar bulunan bir fabrika olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararına esas teşkil eden, 27/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda, fabrikanın üzüm işleme tesisinde kullandığı makine ve teçhizatın, buna metal dedektör de dahil olmak üzere taşınabilir ve taşındığı yerde aynı üretim ve imalatı yapması mümkün olan teferruat niteliğinde olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu mevcut hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; öncelikle yeniden keşif yapılarak, mahcuz metal dedektörlerin, üzüm işletmesi ve fabrikanın işletilmesi için zorunlu nitelikte olup olmadığı, fabrika tesisine özgülenip özgülenmediği hususlarının detaylı şekilde tespitini içeren bilirkişi raporu alınması, varsa tapu kaydı teferruat listeleri ve ekli belgelerin getirtilerek, mahcuzlarla karşılaştırılması ile bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.