Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14647 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15656 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Davacı alacaklı vekili, üçüncü kişi ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, hacze konu mahcuzların borçluya ait olduğunu açıklayarak davanın kabulü ile davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı üçüncü kişi vekili, hacze konu menkul malların müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile müvekkilinin ilgisi olmadığını, haciz sırasında borçluya ait herhangi bir belge bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, borçlu ile üçüncü kişinin faaliyet alanlarının farklı olduğu haciz mahallinde borçlu şirket yetkilisi ve borçluya ait herhangi bir evrak bulunmadığı, haciz adresinin ve haczedilen malların borçluya aidiyetine ilişkin yeterli ve kesin deliller sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştirHüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99. Maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Yargıtay’ın ve Dairemiz'in istikrar kazanan uygulamasına göre; borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise veya duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, somut olayda yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, İİK'nun 103. maddesine göre davetiye tebliğ edilmeyen borçlu ... Metal Teks. Gıda Nak. Hurda Alım Satım San. Tic. Ltd. Şti'nin istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiştir. Bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması amacıyla davet kağıdı ve dava dilekçesinin borçluya tebliğ edilmesi için davacı alacaklıya süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır. -//-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.